4. Ceza Dairesi 2017/16063 E. , 2017/14792 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/05/2016 tarihli ve 2016/5521 soruşturma, 2016/3440 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin, Fethiye Sulh Ceza Hakimliğinin 12/07/2016 tarihli ve 2016/1423 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/03/2017gün ve 17085 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Tehdit suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/05/2016 tarihli ve 2016/5521 soruşturma, 2016/3440 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Fethiye Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/07/2016 tarihli ve 2016/1423 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, şüpheli ... hakkında, Fethiye 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/122 esas sırasına kayden görülen ve müştekinin de hazır bulunduğu duruşma sırasında, müşteki ... İz"e yönelik sarfettiği sözleri nedeniyle şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, söz konusu yargılamada sanık sıfatında bulunan şüphelinin savunmaya yönelik sözlerinin tehdit suçunu oluşturmayacağından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şüphelinin duruşma sırasında alınan beyanında, müştekiye yönelik söylediği "...benim niyetim dövmek değildi, ben gerektiği zaman insanı döverim, gerekirse de öldürürüm, ben ....."de 80 tane leşim var, taburumla beraber 93-95 yılları arasında 80 tane leş aldım..." şeklindeki sözlerin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, itirazın bu nedenle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda, Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının 26/05/20156 tarihli kararıyla, "şüphelinin savunmaya yönelik olarak vermiş olduğu beyanların savunma kapsamında kaldığı”gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verildiği, müşteki vekilinin karara süresinde itirazı üzerine, Fethiye Sulh Ceza Hakimliğinin 12/07/2016 tarihli kararıyla itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı müşteki vekilinin şüphelinin sarfettiği sözlerin savunma dokunulmazlığı kapsamında kalmadığına ilişkin müraatı üzerine, kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara müşteki vekili tarafından şüphelinin sarfettiği sözlerin savunma kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle yapılan itirazın reddine dair merci kararının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. "2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet Savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; şüpheli ..."in, hakkında müşteki ..."e yönelik hakaret, tehdit, yaralama ve mala zarar verme suçlarından dolayı açılan davanın görüldüğü Fethiye 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/122 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılaması sırasında müştekiye karşı “Benim niyetim dövmek değildi, ben gerektiği zaman insanı döverim, gerekirse de öldürürüm, benim ...."de 80 tane leşim var. Taburumla beraber 93-95 yılları arasında 80 tane leş aldım...” şeklindeki sözleri sarfettiği iddia edilmiştir.Fethiye 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/122 esasa sayılı dosyasına ilişkin 12.05.2016 tarihli duruşma tutanağının soruşturma dosyasının içinde bulunduğu anlaşılmıştır. Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, lehine ve aleyhine toplanacak tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır. Açıklanan nedenlerle itirazın reddine ilişkin merci kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Fethiye Sulh Ceza Hakimliğinin 12/07/2016 tarihli ve 2016/1423 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 17/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.