11. Ceza Dairesi 2017/16252 E. , 2020/6528 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suçlamaları kabul etmediği, kendisini iş verme vaadiyle kandırıp notere götüren kişilerin imzalarını aldıklarını, bekçi olarak şirkette bir kaç gün çalıştığını beyan ettiği ve alınan bilirkişi raporunda suça konu faturalardaki imzaların sanığın eli ürünü olmadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından:
1-Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediği ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
2-Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açıldığının tespiti halinde, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya eklenmesi,
3-Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
4-Kabule göre de;
a)İddianamede sanığa isnat edilen eylemin 5237 sayılı TCK’nin 37. maddesi kapsamında asli faillik olduğu gözetilmeden eylemin aynı kanunun 39. maddesi kapsamında kaldığı kabul edilerek eksik ceza tayini,
b)Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı tekerrüre esas 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmiş olan sanık hakkında, hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenemeyeceğinin gözetilmemesi; aynı Kanun"un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmaması yasaya aykırı,
d)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının sanığın kendi alt soyu dışındakiler için hapis cezasının infazı tamamlanana kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 05.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.