16. Ceza Dairesi 2019/2470 E. , 2020/2003 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İSuç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53,
58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan
reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanık ...’ın temyiz talebinin süresinden sonra olduğu saptanarak, sanıklar müdafilerinin temyizlerine göre ve Dairemizin 2019/2366 Esas sayılı dosyası ile aynı gün yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2016 tarihli 1. celse, 22.09.2016 tarihli 2. celse duruşma tutanakları ile sanıklardan...’un 22.09.2016 tarihli duruşmada yaptığı savunmasına ilişkin olarak düzenlenen SEGBİS çözüm tutanağında “170492” sicil numaralı zabıt katibinin fiziki ve elektronik imzasının bulunmadığı anlaşılmış ise de; bu husus mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talepleri açısından;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talepleri açısından ise;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın silahlı terör örgütü ile hiyerarşik bağlantı içinde organik ilişkiye girdiğine dair süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren faaliyetlerinin saptanamadığı ve örgütsel konumuna ilişkin bir delil, bilgi ve belge de bulunmadığı, eylemlerinin örgüt üyeliği düzeyine ulaşmadığı tespit edilmiş ise de; UYAP entegrasyon ekranında yapılan inceleme neticesinde sanık hakkında Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/135 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde basit yaralama suçundan hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına karar verildiğinin ve temyize konu dosya kapsamında sanığın savcılık aşamasında alınan savunmasında, 24.02.2016 tarihinde başka suçtan tutuklandığını beyan ettiğinin, yine 24.02.2016 tarihinde sanığın, temyize konu bu dosyanın tefrik edildiği Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/162 esas sayılı dosyasının sanıklarından ... ile yapmış olduğu telefon görüşmesinin bu olaya ilişkin olabileceğinin anlaşılması karşısında; anılan dosyanın Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı veya onaylı suretinin getirtilerek, o dosyada sanığa atılı eylemin örgütsel faaliyet niteliğinde olup olmadığının araştırılması ile sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi; örgütsel bir faaliyet olmadığının tespit edilmesi halinde ise mevcut delil durumu itibariyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.