11. Ceza Dairesi 2020/4060 E. , 2020/6582 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 31/08/2020 tarih ve 2020/8720 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/09/2020 tarih ve KYB-2020/78595 sayılı ihbarname ile;
Mühür bozma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 203/1, 62 ve 52/1-2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/04/2019 tarihli ve 2018/691 esas, 2019/1062 sayılı kararının "Benzer olaylar nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08/03/2016 tarihli ve 2015/1121 esas, 2016/111 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşabilmesi için kanunun veya yetkili makamların emri uyarınca konulmuş bir mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi gerektiği, ihaleye dayalı olarak elektrik dağıtımı yapan ve kamu görevlisi statüsü bulunmayan özel şirket görevlilerince yapılacak mühürlemelerin ihlâli durumunda, anılan suçun oluşmayacağı, somut olayda özelleştirme uygulamaları neticesinde elektrik dağıtım ve satışının Kayseri ve Civarı Elektrik Türk A.Ş. tarafından gerçekleştirilmiş olması karşısında, sanığın üzerine atılı 19/01/2018 tarihinde işlenen mühür bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; hükmün gerekçesinde “sanığa yüklenen mühür bozma suçunun unsurları oluşmadığı anlaşılmakla atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerekmiştir“ denilmesine karşın, hüküm fıkrasında sanığın TCK‘nin 203/1, 62, 52/1-2. maddeleri uyarınca 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılması suretiyle mahkûmiyet hükmü kurularak, gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye neden olunduğu anlaşıldığından; öncelikle belirtilen hukuka aykırılık yönünden kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 09/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.