16. Ceza Dairesi 2019/7294 E. , 2020/2074 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2017 tarih ve 2016/429 -2017/274 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK’nın 62/1, 53, 58/9 maddesi yollaması ile 58/6, 63/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun hükmün "5/2" maddesi yerine "5/1. maddesi" ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; sanık müdafiinin istinaf süre tutum dilekçesinde sanık hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunun beraberinde başka suç işleme, TBMM"yi ortadan kaldırma veya görevini engellemeye teşebbüs suçunun beraberinde başka suç işleme, TBMM"yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından verilen beraat hükmünü istinaf ettiğini belirtmediği, buna rağmen gerekçeli istinaf dilekçesinde istinaf ettiği, istinaf mahkemesince de bu talep yönünde bir karar verilmediğinin anlaşılması karşısında; silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısından verilen hükümle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Sanığın örgütsel konumu ve faaliyetleri nazara alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini yerine yazılı şekilde ceza verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamış; sanıktan el konulan dijital materyaller hakkında bir karar verilmemiş ise de, zamanaşımı süresi içinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüş; ilk derece mahkemesinin 26.10.2017 tarihli duruşma zaptında ve gerekçeli karar başlığında zabıt katibi “110060 sicil numaralı ...” olarak belirtilmesine rağmen ... sicil numaralı zabıt katibi ... tarafından elektronik imza ile imzalandığı ve fiziki imzanın bulunmadığı tespit edilmiş ise de, bu husus mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün tekerrür uygulamasına ilişkin fıkrasından "yollaması ile 5237 sayılı TCK"nın 58/6 maddesi" ibarelerinin çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.