
Esas No: 2016/3390
Karar No: 2016/17489
Karar Tarihi: 22.06.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/3390 Esas 2016/17489 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.
Somut olayda alacaklının takibine dayanak yaptığı 23.10.2014 tarihli "Mutabakat Mektubu" başlıklı belgede 30.09.2014 tarihinde takip alacaklısı ..."ın 1.143,028.34 TL alacaklı olduğu borçlu tarafından kabul edildiğinden belge kayıtsız şartsız, belirli bir para borcu ikrarını içermekte olup, icra müdürlüğüne yapılan itirazda, belge altındaki imza açıkça inkar edilmediğinden, anılan belge, İİK"nun 68. maddesi kapsamında bulunan belge niteliğindedir.
Öte yandan alacaklının takibine dayanak yaptığı belgelerde vade mevcut olmadığından ve alacaklı, icra takibinden önce borçlunun temerrüde düşürüldüğüne ilişkin İİK"nun 68. maddesinde belirtilen nitelikte herhangi bir belge de ibraz etmediğinden, ancak takip tarihinden itibaren faiz talep edebilir.
Bu durumda, borçlu, borcu ödediğini aynı nitelikte bir belge ile ispatlayamadığına göre, mahkemece, itirazın asıl alacak yönünden kesin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.