
Esas No: 2019/7970
Karar No: 2019/22638
Karar Tarihi: 18.12.2019
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2019/7970 Esas 2019/22638 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 32. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, işkolu tespitine itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
...Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi davalılardan ..., ..., ... ve T.C. ... avukatlarının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
...Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalılardan ... ile T.C. ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı TÜMTİS tarafından, davalı ".... Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi " bünyesinde faaliyet gösteren iş ortaklığı işyerinin ve burada çalışan işçilerin hangi işkoluna girdiğinin tespiti için başvuru yapıldığını, bu başvuru üzerine gerçekleştirilen inceleme neticesinde, sağlık işkolu kapsamında yer alan işlerin yapılmasına rağmen işyerinin genel iş kolunda yer aldığının tespit edildiğinin bildirildiğini, söz konusu tespitin 08/12/2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandığını, davalı ... Ortaklığına bağlı olarak çalışan işçilerin günde 1 saat kadar temizlik işleri yaptıktan sonra tümüyle yardımcı sağlık hizmetlerinde çalıştırıldığı, bu kişilerin işe alınması ve çıkarılması ile denetim ve gözetimi ve ayrıca çalışma şartları gibi işverenliğe ait tüm yetkilerin asıl işverenlikçe kullanıldığını, işçilerin hastaların filme veya ameliyathaneye ve tahlillerinin laboratuvara götürülmesi işlerini yaptıkları hastanelerin sağlık iş koluna girdiği hastanelerde yapılan temizlik ve yemek hizmetlerinin sağlık hizmetlerinin tamamlaması nedeniyle özellikle hastanelerde yapılan bazı işlerin ihale yoluyla başka şirketlere verilmiş olunmasının yapılan işi ve işyerini değiştirmediğini, personel yetersizliği nedeniyle ihaleye verilen şirketin sermayesinin aldığı bir aylık istihkakı bile geçmediği, asıl işveren ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığını, ihale şartnamesinde yer alan sağlık işine ait unvanların farklı bir iş gibi tanımlandığını, alt işverenlik uygulamasındaki asıl amacın maliyeti düşürmek olduğunu, alt işveren şirketlerin sürekli unvan değiştirdiği, ancak çalışan işçiler ile yapılan işin aynı kaldığı Bakanlıkça benzer işlerin muvazaalı olduğunun kabul edildiği bu yönde yargı kararlarının mevcut olduğunu iddia ederek davalı T.C. ..."nın 8 Aralık 2013 tarihli ve 28845 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2013/57 karar nolu işkolu tespit kararında yer alan Adi Ortaklığın hizmet ihalesi ile alınan Marmara Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan işlerin 20 nolu "Genel İşler" işkoluna girdiğine dair kararın iptali ile bu işyerlerinin ve yapılan işlerin iş kolları tüzüğünün 17 nolu "Sağlık Ve Sosyal Hizmetler" işkoluna girdiğinin tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı T.C. ... vekili; davanın hak düşüm süresi içinde açılmadığını, itiraza konu tespitin Resmî Gazete’de 08/12/2013 tarihinde yayımlandığı, davanın ise 25/12/2013 tarihinde açıldığı, 15 günlük hak düşüm süresinin geçirildiğini, idarenin yapmış olduğu tespit ve işlemlerin hatalı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davalı ... Ortaklığı’nın ihale ile iş aldığı işyerinde hastane binası ve çevresinin genel temizlik işinin yapıldığını, yapılan işyerin genel işler işkoluna girdiğinin tespit edildiğini, söz konusu işkolu tespit kararının hukuka uygun olduğunu, işkolu tespit kararında işyeri esas alınarak işyerinde yapılan asıl işin nazara alındığını, ihale konusu işin yapıldığı yerin davalı alt işveren İş Ortaklığı’nın işyeri olduğunu, bu işyerinde yapılan asıl işin genel işler işkolunda yer alan temizlik işi kapsamında kaldığını, temizlik işinin davalı ... Ortaklığı açısından asıl iş niteliğinde bulunduğunu, işkolu tespitinin davalı ... Ortaklığı’nın işyerinde ve davalı ... Ortaklığı yönünden değerlendirildiği asıl işverenin hastane işyeri ile alt işveren ortaklığının işyerinin hukuken ayrı olduğunu, asıl işveren ile alt işverenin aynı işkolunda yer almamasının mümkün bulunduğunu, ilgili ihale sözleşmesi incelendiğinde temizlik işinin yapıldığının anlaşıldığını, işkolu tespit kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; tespite konu işyerinde yapılan temizlik hizmetlerinin asıl işe yardımcı iş olarak nitelendirilmesinin yasaya ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, davalı ... Ortaklığına bağlı işçilerin hastane binası ve çevresinin temizlik işini yürüttüğü hastanede yürütülen asıl işin sağlık olduğunu, hizmet alım ihalesi ile hizmet veren davalı ... Ortaklığı’nın hangi işi yürüttüğünün tespitinin gerektiği bu işlerde görev yapan işçilerin ağırlıklı olarak ve fiilen temizlik işi yürüttüklerinin dikkate alınmasının lazım geldiğini, bahse konu hastanede davalı alt işverenlik işçilerince yürütülen her türlü faaliyetin bağımsız olarak tespitinin gerektiği sağlık işinin münhasıran doktor ve hemşire ile laborant ve sağlık memurlarınca gerçekleştirilebilecek faaliyetlerden oluştuğunu, bu nedenle davalı ... Ortaklığı işyerinde yapılan işin sağlık işi olduğunu söyleyebilmenin mümkün bulunmadığı, davacı Sendikanın muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, söz konusu temizlik işlerinin hastanenin kendi uzmanlık alanı dışında kaldığını, bu haliyle asıl işveren- alt işveren ilişkisinin hukuka uygun olarak kurulduğunu, bahse konu işkolu tespit kararının yasaya ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dahili davalı ... vekili; tespite konu işyerlerinde yapılan asıl iş temizlik işi olup dava konusu işyerinde yapılan işler işkolları yönetmenliğinin 20 sıra numarasında yer alan genel işler iş koluna girdiğini, yapılan işler bir alt işverenin hizmet alım ihalesiyle bizzat yerine getirdiği işler olduğunu, bu arada esas olan hizmet alım işi yapan alt işverenin faaliyetleri olduğunu, adi ortaklığın hizmet verdiğini, bağımsız olarak temizlik işlerinin yürütüldüğünü, bu nedenle işin genel işler işkoluna girdiğini, davacı Sendika tarafından ...’nın yine hizmet alımı yoluyla ... ... Devlet Hastanesi, ... Diş Hastanesi ve ... Devlet Hastanesi’nde faaliyet gösteren Cantem Ltd. Şirketi’nde yapılan işlerin 20 nolu genel işler işkoluna girdiğinin tespitine ilişkin 28/06/2006 tarihli kararına yapılan itiraz sonucu Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bu işyerlerinin Sağlık işkoluna girmediğini genel işler işkoluna girdiğini karar verdiğini, sağlık işi doktor, hemşire, ebe, laborant ve sair kişiler tarafından gerçekleşebilecek işler olduğunu , bu nedenle davacı Şirket işyerlerinde yapılan işin sağlık işi olduğunu, bu nedenle davacı Sendikanın iddia ettiği gibi anılan Şirketin yaptığı işlerin sağlık çalışanları tarafından yürütülen sağlık işi olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davalı Firmalar tarafından oluşturulan adi ortaklık ile dava dışı Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi arasında imzalanan ihale sözleşmesinin kapsamının Hastane, Hastane binası ve çevresinin malzemeleri genel temizlik, hasta taşıma işi, çamaşır yıkama, ütüleme, terzi işi, haşere ilaçlama ve peyzaj işi, danışma işi olduğu, ihale kapsamında 446 kişinin çalıştığı, ihale işlerinin T.C. Sağlık Bakanlığı"nın asıl işlerine nazaran yardımcı iş niteliğinde olduğu, ihale kapsamında çalışan işçilerin net bir görev tanımının yapılmadığı, servis ve polikliniklerde 367 çalışanın bulunduğu, kaba temizlik, ütü, çamaşırhane gibi işlerde ise 71 personelin olduğu, 8 çalışanın ise proje sorumlusu ve ekip şefi olarak görev yaptığı, bu kapsamda projede çalışanların bir çoğunun servis ve polikliniklerde görev yaptığı, bu kapsamda işyerinde yapılan işin ağırlıklı olarak sağlık işleri kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davalılardan ..., ..., ... ve T.C. ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davalı ... vekili istinaf başvurusunda özetle;
Yerel Mahkeme tarafından bilirkişi raporuna itirazlarının nazara alınmadığını, karara esas alınan bilirkişi raporunun hukuka aykırı olduğunu,
...Tabldot Temizlik Hiz. İnşaat Bilgisayar Otomasyon Turizm Nakliye San. Tic. Ltd. Şti., Simge Temizlik İnşaat Bilgisayar Gıda Hizmetleri Taahhüt Sanayi Tic. Ltd. Şti., ... Sosyal Hizmetler Elektrik Bilgisayar Özel Güvenlik Hizmetleri Özel Sağlık Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı, Marmara Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin alt işvereni olarak hastane binası ve çevresinin genel temizlik işini yürüttüğünü ve işyerinde çalışmakta olan işçilerin büyük çoğunluğunun temizlik işinde çalıştığını, işkolu tespitine konu işyerinin genel işler işkolunda yer aldığını,
Mahkeme kararına esas alınan raporda, bilirkişiler tarafından işyeri mahallinde yapılan inceleme sürecinde, davalı Şirketlerin oluşturduğu İş Ortaklığının faaliyetinin sona erdiğini, bu nedenle maddi gerçeğin bilirkişiler tarafından yerinde tespit edilemediğini, ancak usul ve yasaya aykırı rapor hazırlandığını, 27.05.2016 tarihinde yapılan keşifte, davalı Şirketlerin faaliyeti daha önce sona erdiğinden, işyerinde farklı Şirketlerin olması, farklı ihale sözleşmesinin bulunması, çalışma ortamının değişmesi sebebiyle, keşif sırasında hatalı inceleme ile rapor hazırlanmasının hukuka aykırı olduğunu, Bakanlık müfettişlerinin davalı şirketlerin işyerinde faaliyetinin devam ettiği sırada 30.09.2013 tarihinde işyerinde yaptığı incelemenin, eksik inceleme olduğunun ileri sürülmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişiler tarafından davalı Şirketlerin işyerindeki faaliyeti
daha önce sona ermesine rağmen, 2016 yılında farklı şirketlerin ve farklı ihale sözleşmesinin bulunduğu işyerine göre hatalı tespit yapılarak, maddi gerçek durum gibi ileri sürülmesinin hukuka uygun olmadığını,
Bakanlık müfettiş incelemesinde, işyerinde davalı Şirketlerin faaliyetinin devam ettiği sırada, çalışma yerinde inceleme yapılarak teftiş tarihi itibariyle 448 işçinin işyerinde çalıştığı ve 288 işçinin temizlik işi yaptığı, 117 işçinin temizlik işi ve hasta taşıma personeli, 13 işçinin hasta taşıma personeli, 8 işçinin çamaşır yıkama personeli, 8 işçinin temizlik şefi, 6 işçinin hasta danışma personeli, 3 işçinin santral personeli, 2 işçinin çevre temizlik personeli, 1 işçinin terzi hizmet personeli, 1 işçinin bahçıvan, 1 işçinin proje sorumlusu olarak görev yaptığının açıkça tespit edildiğini, bu tespitin hukuka uygun olduğunu,
Davalı Şirketlerin hukuka uygun ihale sözleşmesi ile işçi çalıştırdığını, işin yürütümü ve yönetimi için somut organizasyona sahip bulunduklarını, bu nedenle raporda, ihale ilişkisinin işçi teminine yönelik olduğu tespitinin hukuka aykırı olduğunu,
Asıl işveren Marmara Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile davalı ... Ortaklığı arasındaki ihale sözleşmesi, idari ve teknik şartnameler incelendiğinde ihale konusu işin temizlik işleri olduğu ve ağırlık olarak temizlik işlerinin yapıldığının anlaşılacağını,
Bilirkişiler tarafından mahallinde yapılan incelemede, davalı Şirketlerin faaliyetinin daha önce sona erdiği belirtilmesine rağmen, farklı taşeron şirketin bulunduğu, farklı ihale sözleşmesinin ve çalışma ortamının bulunduğu işyerinde hatalı ve hukuka aykırı tespitler yaparak hazırlanan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı T.C. ... vekili istinaf başvurusunda özetle;
Davalı Şirketlerin davanın açıldığı dönemdeki ihaleleri sona erdiğinden davacının hukuki yararının bulunmadığını, davanın konusuz kalmasına rağmen aleyhe hüküm kurulmasının uygun olmadığını,
Hükme dayanak bilirkişi raporunun davanın açıldığı dönemdeki ihale ve şartlara göre hazırlandığını,
Hükme dayanak bilirkişi raporunda 367 işçinin poliklinik ve servislerde çalıştığı belirtilmiş ise de; poliklinik ve servislerde ne iş yapıldığının belirtilmediğini, poliklinik ve servislerde yapılan iş temizlik işi olduğundan böyle bir sonucun çıkmayacağını ileri sürmüştür.
Davalı... Temizlik İnşaat Bilgisayar Gıda Hizmetleri Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda özetle;
İlk Derece Mahkemesi"nin maddi vakıaların tespitinde hata yaptığını ve hukuka aykırı, yanlış ve eksik değerlendirme yaparak noksan karar verdiğini, haklı savunmalarındaki hususları hiç dikkate almadığını,
Davacının talepleri diğer davalı T.C. ..."na yönelik olduğundan, işbu davada müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığından, husumet itirazlarının dikkate alınması, bu yönüyle davanın reddedilmesi gerektiğini,
6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunda da açıkça işçinin taleplerinin ve alacaklarının idare tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin vurgulandığını, ihale şartname ve sözleşmelerinde olmayan müvekkiline gider olarak ödenmeyen kalemlerin müvekkilden tahsilinden mümkün olmadığını, dolayısıyla esas sorumlu müvekkili şirket olmadığından tespiti istenilen talebin de müvekkili yönünden bir bağlayıcılığı bulunmadığını,
Müvekkili Şirketin diğer davalı Kurumla ihale yoluyla hizmet alımına ilişkin sözleme imzaladığını, ihale süresiyle sınırlı olarak faaliyet gösterdiğini, işçilerin hizmet süresi boyunca yapılan ihaleye ithafen alt işveren olan diğer kurumlarda çalıştığını, öte yandan işçilerin diğer davalı nezdindeki çalışmalarının ihale alıcılarının değişmesine rağmen devam ettiğini, bu durumun dahi işçilik alacaklarından ihale alıcılarının sorumlu olmadığını gösterdiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de bu şekilde ihale yoluyla alınan işlerde, ihaleyi alan işveren bünyesinde çalışılmış gibi gözükseler dahi, prim ödemeleri ihaleyi alan şirketlerce yapılmış olsa dahi ihale alıcılarının işveren ve işveren vekili sayılarak sorumlu tutulmalarının uygun görülmediğini, asıl işverenin sorumluluğu cihetine gidildiğini,
Müvekkili Şirketin işçilere emir talimat verme yetkisi bulunmadığı gibi, iş akdinin feshine ilişkin irade beyanında bulunmasının da söz konusu olmadığını, işçilerin çıkışının diğer davalı Kurum tarafından yapıldığını, onun takdiri ile iş ilişkisine son verildiğini, ancak kurumla yapılan ihale sözleşmesi gereğince her ne kadar işçilerin aylık ücret ödemeleri ve prim ödemeleri
müvekkili Şirket tarafından yapılıyor gözükse de, kurum bünyesinde çalışacak işçilerin nitelikleri, sayısı, görev yerleri, işe alınıp, işlerine son verilmesi ve çalışma koşullarının kurum tarafından belirlendiğini, müvekkilinin talimat verme ve görüş bildirme yetkisi bulunmadığını,
Yerleşik içtihatlara göre de bu şekilde işçilere emir ve talimat verme yetkisi bulunmadığının anlaşılması halinde, kurum ile şirket arasındaki sözleşmenin işçi teminine yönelik sözleşme kabul edildiğini, işçilerin tazminat ve işçi alacaklarından sorumlu tutulmamalarına karar verildiğini,
Davacının bu haksız ve kötü niyetli hareketlerinin dava esnasında sunulacak olan işyeri kayıtları ve tanık beyanlarıyla da sabit olacağını,
Alt işveren işyeri ya da işyerleri için yapılacak işkolu tespitinin asıl işverenin işyeri ya da işyerlerinden bağımsız yapılması gerektiğini, dava konusu uyuşmazlıkta iş kolunun tespiti hususu genel iş kolu olmalıyken ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın açıkça Yargıtay kararına aykırı olduğunu,
Dava konusu uyuşmazlık hakkında 24 aralık 2017 tarih ve 696 numaralı Kanun Hükmünde Kararname doğrultusunda karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasına geçerek karar verilmesinin kanuna aykırı olduğunu, ilgili Kanun Hükmünde Kararnameye dayanarak taşeron işçilerin kamu kurumlarında çalıştırılmasının kaldırıldığını, taşeron işçilere kamu kurumlarında kadro ihtas edildiğini, müvekkili ile işçiler arasında herhangi bir bağ kalmadığını, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, dava hakkında bu durum dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan incelemede, davalı vekillerince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir durumun bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ve takdirinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yolu başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalılardan Belediye İş Sendikası vekili ile ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 4. ve 5. maddeleri kapsamında yapılan işkolu tespitine itiraza ilişkin olup, uyuşmazlıktaki asıl mesele tespit yapılan İş Ortaklığına ait işyerindeki faaliyetlerin İşkolları Yönetmeliği’nin 20 sıra numaralı “Genel İşler” işkolunda mı yoksa 17 sıra numaralı “Sağlık ve Sosyal Hizmetler” işkolunda mı olduğu noktasında toplanmaktadır.
Dosya içeriğine göre; davalılardan TÜMTİS Sendikasının başvurusu üzerine davalı Bakanlıkça yapılan incelemede, ...Tabldot Temizlik Hizmetleri İnşaat Bilgisayar Otomasyon Turizm Nakliye Sanayi Ticaret Ltd. Şti. -Simge Temizlik İnşaat Bilgisayar Gıda Hizmetleri Taahhüt Sanayi Ticaret Ltd. Şti.-... Sosyal Hizmetler Elektrik Bilgisayar Özel Güvenlik Hizmetleri Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi Ticaret Ltd. Şti. İş Ortaklığının Marmara Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin alt işvereni olarak hastane binası ve çevresinin genel temizlik işini yürüttüğü, bu nedenle yapılan işin İşkolları Yönetmeliği’nin 20 sıra numaralı "Genel işler" işkolunda yer aldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesi’nce yargılama safhasında alınan bilirkişi raporunda dayanılarak tespite konu ihale kapsamındaki işyerinde 446 kişinin çalıştığı, ihale işlerinin Sağlık Bakanlığının asıl işlerine nazaran yardımcı iş niteliğinde olduğu, ihale kapsamında çalışan işçilerin net bir görev tanımının yapılmadığı, servis ve polikliniklerde 367 çalışanın bulunduğu, kaba temizlik, ütü, çamaşırhane gibi işlerde ise 71 personelin olduğu, 8 çalışanın ise proje sorumlusu ve ekip şefi olarak görev yaptığı, bu kapsamda projede çalışanların bir çoğunun servis ve polikliniklerde görev yaptığı, bu kapsamda işyerinde yapılan işin ağırlıklı olarak sağlık işleri kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu kabul dosya içeriğine göre yerinde değildir.
Zira hükme esas alınan bilirkişi incelemesi mahallinde yapılmasına rağmen bu inceleme esnasında davalı Şirketlerin oluşturduğu İş Ortaklığının faaliyetinin sona erdiği anlaşılmakla birlikte bu işyerinde yapılan baskın işin sağlık işleri olduğu sonucuna nasıl ulaşıldığı da denetime elverişli olarak ortaya konulmamıştır.
Davalı Şirketler tarafından oluşturulan adi ortaklığın işyerinde T.C. Sağlık Bakanlığı Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ihale alınan işlerin yapıldığı ve ihale konusunun ise hastane, hastane binası ve çevresinin malzemeli genel temizlik işi, hasta taşıma hizmet işi, çamaşır yıkama, ütüleme, terzi işi, haşere ilaçlama işi olduğu sabittir. Bu ihale kapsamında ise 1 proje sorumlusu, 9 ekip şefi, 7 çamaşır yıkama ve ütüleme elemanı, 2 terzi, 3 bahçıvan, 14 tıbbi ve evsel atık toplama elemanı, 264 genel temizlik elemanı, 3 cam silme ve cila elemanı, 150 hasta taşıma ve danışma elemanı istihdamının kararlaştırıldığı görülmüştür.
Yine temyiz safhasında dosyaya celbedilen bilgi ve belgelerden ise; davalı şirketlerin oluşturduğu İş Ortaklığının ihale ile aldığı hastane işyerinin 132.102 metrekare kapalı, 66.959 metrekare açık alan olmak üzere toplam 199.062 metrekarelik bir alana sahip olduğu, dava konusu olan ihale döneminde temizlik işinin davalı ... Ortaklığını oluşturan Şirketler haricinde başka bir şirkete ihale edilmediği ve o dönemde hastanenin temizlik işinin de sadece bu yüklenici Şirketin elemanlarınca ifa edildiği anlaşılmıştır.
Dolayısıyla ihale kapsamındaki bu işyerinde kaba temizlik, ütü, çamaşırhane gibi işlerde sadece 71 personelin çalıştığına ilişkin saptama soyut olup, dosya içeriğine göre de kabul edilebilirliği bulunmamaktadır. Bu durumda davalı işverenliğin bu faaliyetinin 6356 sayılı Kanun’un İşkolları Yönetmeliği’nin 17 sıra numaralı “Sağlık ve Sosyal Hizmetler” işkoluna girdiğine ilişkin iddia dosya içeriğine göre ispatlanamamıştır.
Bu itibarla, İlk Derece Mahkemesi’nce davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi de isabetsiz bulunmuştur.
Netice itibariyle, 6356 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
Hüküm: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 20,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalıların yaptığı 415,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile ilgili davalılara ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen davalılar Hizmet İş Sendikası, Belediye İş Sendikası, Simge Temizlik Şirketi ve T.C.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili taraflara iadesine, 18/12/2019 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.