8. Hukuk Dairesi 2017/5677 E. , 2017/2732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve bir kısım davalılar taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasına konu 182 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan 2 katlı yapı ve arka tarafındaki ilave yapının vekil edeni tarafından meydana getirildiğini açıklayarak adına tespitine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, dava konusu muhdesatların mirasbırakan tarafından yapıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... dava konusu muhdesatların muris tarafından yaptırıldığını, ortaklığın giderilmesine ilişkin davada baskı ile kabul beyanında bulunduğunu açıklamış, davalı ... ise savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davalı ... aleyhine açılan davanın vaki kabul beyanı nedeniyle kabulüne, diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhlerinde açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, dava konusu iki katlı ana binanın batı kısmındaki 1. normal kat mesken nitelikli bir adet bağımsız bölümünün tamamının (krokisinde B ile işaretli), batı kısmında eklentili alt katı kömürlük, üst katı mesken nitelikli binanın ise 1/2"sinin davacı tarafından yaptırıldığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davacı taraf, tarafların ortak mirasbırakanı ... adına ev ve bahçe vasfı ile kayıtlı olan dava konusu 182 ada 1 parsel üzerinde, kuzeydoğu kısmında zemin katında bir kahvehane, bir mesken ve bir de dükkan, birinci katında iki adet mesken nitelikli bağımsız bölümlerin bulunduğu ana bina ile batı cephesine eklentili alt katı kömürlük, üst katı mesken bina ile basit yapıdaki ayrı bir kömürlük kısımlarından oluşan binaların tamamının kendisi tarafından yapıldığını iddia etmiştir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda; Mahkemece araştırılması gereken husus muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına yaptırıldığıdır.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından, dinlenen tanık beyanlarında, binaların mirasbırakan ... sağlığında yapıldığı, 1967-1968 yıllarında binanın inşaatına başlandığı, davacı ile murisin bütçelerinin bir olduğu, zemin katta dükkan ve kahvehanenin yapımından sonra üst kattaki meskenlerin yapımı sırasında davacının murise ait kahvehaneyi işlettiği, binanın doğu cephesinde murisin oğlu ... ile kaldığı, batı cephesinde ise davacının kaldığını açıkladıkları, 04.12.2015 tarihli Fen Bilirkişi . .. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, A harfi ile gösterilen zemin kat bir adet dükkan, bitişiğinde mesken ve üzerlerinde bir adet mesken olan kısmın davalı ... tarafından kullanıldığı, B harfi ile gösterilen ve yine zeminde 1 adet kahvehane, bitişikte sundurma ve 1 adet kömürlük, üzerlerinde 1 adet mesken olan kısım ile binanın kısmen güneydoğusunda bulunan 1 adet kömürlük ve üzerindeki 1 adet meskenin davacı tarafından kullanıldığının belirtildiği görülmüştür. Yine dosya içeriğinden, davacının, dava konusu muhdesatların yapımına 1967 yılında başlayıp, 1971 yılında tamamladığını bildirdiği, dosya arasında mevcut .... Şubesi Başkanlığı"nın 08.07.2014 tarihli yazısında davacının askerlik bilgilerine ilişkin sevk tarihinin 1969, terhis tarihinin 1971 yılı olarak belirtildiği, davacının 1949 doğumlu olduğu ve binanın yapımına başlandığı tarihlerde gelir getirici bir işinin bulunduğuna dair delil sunmadığı anlaşılmıştır.
Saptanan bu olgular karşısında, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, dava konusu mirasbırakan adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki az yukarıda zikredilen bina ve eklentilerinin tamamının davacı tarafından kendi emek ve sermayesi ile meydana getirildiği ispatlanamamıştır. Her ne kadar Mahkemece, dava konusu iki katlı ana binanın batı kısmındaki 1. normal kat mesken nitelikli bir adet bağımsız bölümünün tamamının (krokisinde B ile işaretli), batı kısmında eklentili alt katı kömürlük, üst katı mesken nitelikli binanın ise, 1/2"sinin davacı tarafından yaptırıldığının tespitine karar verilmiş ise de, bahsi geçen evin inşası sırasında davacının murise ait kahvehaneyi işlettiği ve gelir getirici başka bir iş ve malvarlığının bulunmadığı, binanın inşaatı ile mirasbırakanın da ilgilendiği, bina tamamlandıktan sonra ortak kullanıldığı dikkate alındığında davacının binanın yapımındaki katkılarının babasına karşı ahlaki bir görevin ifası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Böyle bir görevin ifası, muhtesatların davacıya ait olduğu sonucunu doğurmaz.
Hal böyle olunca, Mahkemece, yapılan açıklamalar gözönünde bulundurularak, davacı tarafından meydana getirildiği iddia edilen yapıların tamamının davacının kendi emek ve sermayesi ile meydana getirildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazları 1. bentte yazılı sebeplerle yerinde görülmediğinden reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 31,40 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 453,60 TL"nin istek halinde davacıya iadesine ve peşin harcın da istek halinde bir kısım davalılara iadesine, 28.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.