12. Hukuk Dairesi 2016/16186 E. , 2016/17734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun 1756 ada 14 parsel 30 nolu taşınmaz yönünden menfaati muhtel olmadığından bu taşınmaz yönünden sonucu itibariyle ret kararı doğru olup bu yönden temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlunun diğer fesih nedenlerinin yanında satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği mahkemece yapılan işlemlerde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde; ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir"" hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu"nun 10/2.maddesine göre ise; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" Aynı Kanun"un 21/2.maddesi gereğince de; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.""
Somut olayda borçluya satış ilanı tebligatının 05/01/2015 tarihinde .... adresinde Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, nüfus müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre ise borçlunun 27/10/2014 tarihinde .... adresine taşındığını beyan ettiği, daha sonra ise borçlunun 08/01/2015 tarihli beyanı ile bu adresten ... adresine taşındığını beyan ettiği görülmekte olup borçlunun tebligat yapılan adresinin tebliğ tarihinde adrese dayalı kayıt sisteminde bulunan mernis adresi olmadığı, hal böyle olunca 05/01/2015 tarihli satış ilanı tebligatının usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan borçlunun satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satış ilanı borçluya satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmelidir. Şikayetçi borçluya TK.nun 21/2. maddesi uyarınca 24/02/2015 tarihinde mernis adresine gönderilen diğer satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu kabul edilse dahi satış ilanı tebliğ tarihinin 24/02/2015 olduğu, satış tarihinin ise 27/02/2015 olduğu göz önünde bulundurulduğunda borçlunun ihale konusu taşınmazın birinci açık artırma tarihinden önce makul süre içerisinde ihaleden haberdar olmadığı anlaşılmaktadır.
İİK"nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
Bu durumda, mahkemece, 1756 ada 14 parsel 42 nolu ve 2 nolu taşınmazlar yönünden şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.