11. Ceza Dairesi 2019/733 E. , 2020/6721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Katılan vekilinin sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin vekalet ücreti ile sınırlı olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanık ...’in savunmasında şirkette 2 ay işçi olarak getir götür ve çay işlerinde çalıştığını, ayda 1500 TL maaş aldığını, iş yeri sahibinin ... olduğunu, kurulmuş olan şirketi adına ...’in aldığını, ekonomik olarak zor durumda olduğu için adına şirket alınmasına rıza gösterdiğini, diğer sanığı tanımadığını, şirket defterlerinin kendisine teslim edilmediğini beyan etmesi, sanık ...’in savunmasında şirketin %10 hisse ile ortağı olduğunu, 2010 yılında şirket hisselerinin devredilmesi konusunda babasına vekalet verdiğini ve şirketten ayrıldığını, 23.12.2008 tarihinde Almanya’ya gittiğini ve 2010 yılında sadece annesinin vefatı nedeniyle 3 haftalığına Türkiye’ye geldiğini, yine 2010 ya da 2011 yılında annesinin ölüm yıl dönümü nedeniyle Türkiye’ye geldiğini, bu konuda şahitlerinin olduğunu, diğer sanığı tanımadığını belirtmesi, mahkemece sanık ...’in savunmasının doğruluğuna ilişkin herhangi bir araştırma yapılmaması, suç tarihi itibarıyla şirket ortaklarının ve şirketi temsile yetkili kişinin kim olduğunun yalnızca vergi raporlarından belirlenmesi, dosyada bulunan bilgi ve belgelerden sanık ...’in şirket hisselerini devrettiğinin anlaşılamaması, UYAP üzerinden sanıkların aynı mükellefiyetlerine ilişkin 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından dolayı yargılanarak mahkûmiyetlerine karar verilen ve Dairemizin 2017/9732 Esasında temyiz incelemesi yapılarak mahkemesine gönderilen Mersin 9. Asiye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2013 tarihli, 2011/327 Esas ve 2013/811 Karar sayılı dava dosyasının tespit edilmesi karşısında, sahte fatura düzenleme suçunda suçun failinin herkes olabileceği, suçta ve cezada şahsilik prensibi gereği esas amacın suçun şeklî sorumlusu olan kanuni temsilcilerin değil, suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan failleri cezalandırmak olması nedeniyle bu suça iştirak edilmesinin mümkün olması da dikkate alınarak, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-UYAP üzerinden sanıkların aynı mükellefiyetlerine ilişkin 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından dolayı yargılandıkları ve Dairemizin 2017/9732 Esasında temyiz incelemesi yapılarak mahkemesine gönderildiği tespit edilen Mersin 9. Asiye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2013 tarihli, 2011/327 Esas ve 2013/811 Karar sayılı dava dosyasının mümkünse temyize konu dava dosyası anılan dava ile birleştirilmesi, mümkün olmaması halinde davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması,
2-Ticaret Sicili Müdürlüğünden sanık ...’in şirket hisselerini devredip devretmediğinin, devretmesi halinde ne zaman ve kime devrettiğinin, şirketin suç tarihi itibarıyla ortaklarının ve şirketi temsile yetkili kişinin kim ya da kimler olduğunun sorulması ile buna ilişkin belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması,
3-Sanık ...’in, babası ...’a vekalet verip vermediği hususunun araştırılması, vekalet verdiğinin anlaşılması halinde bu vekaletnamenin onaylı örneğinin dosya arasına alınması,
4-2010 takvim yılında sahte olarak düzenlendiği iddia olunan fatura asıllarının vergi dairesinden veya faturaları kullanan mükelleflerden sorulmak suretiyle kanaat oluşturacak sayıda temin edilmesi ile faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde; sanıkların savunmalarında belirttikleri ... ile sanık ...’un babası ...’un ve hisse devri yapılmış olması halinde sanık ...’den hisseleri devralan kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılmaları, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
5-..., ... ve hisseleri devralan kişinin de faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanıkların ve bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
6-Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ve diğer kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması, gerekirse sanıklarla yüzleştirilmeleri,
7)Sanıkların ve şirketin banka hesapları ile ticaret odası kayıtları araştırılıp şirket adına kimin iş ve işlemlerde bulunduğunun belirlenmesi, sanıkların ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığının şirketin banka hesaplarındaki paraların kimler tarafından çekildiğinin araştırılması,
8)Şirket adına basımı yapılan fatura ve sevk irsaliyelerinin kim tarafından teslim alındığının araştırılması ile buna ilişkin belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması,
9)Şirket adına muhasebe işlemlerini yürüten kişi tespit edilerek, CMK"nin 46/1-c. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, fiilen şirketi kimin idare ettiğinin, sanıkları tanıyıp tanımadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet ve beraat hükümleri kurulması,
10)Kabule göre de;
a)Sanık ...’in mahkûmiyetine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu avukatlık ücretine hükmolunmaması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.