13. Ceza Dairesi 2018/13033 E. , 2019/8014 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın hırsızlık eylemini olay günü saat 01:30 sıralarında gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin uzlaştırma kapsamında olmaması nedeniyle tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-...1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.02.2015 tarihli 2013/10 Esas 2015/135 Karar sayılı kararında, sanık ...’nın savunması alınamadığından sanık hakkında açılan davanın tefrik olunarak başka bir esasa kaydına karar verilmesine rağmen sanık ... hakkında 11.05.2015 tarihli ek karar ile hırsızlık ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından hüküm kurulması karşısında; mahkemece dosyasının ayrı bir esasa kaydedilmesi ile duruşma açılarak, sanığın duruşmaya çağrılması, varsa diyecekleri sorulup değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkını kısıtlayacak biçimde, duruşma açılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Her ne kadar, sanık hakkında hırsızlık ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından, daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmamış olması gerekçelerine dayanılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, yargılama konusu olayda suç tarihinin 01/10/2012 olması karşısında sanık hakkında lehe olan kanunun uygulanması gerektiği ve buna göre 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 231/8. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç
./.
nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki düzenlemenin uygulanamayacağı, ayrıca bir zararın da bulunmadığı; sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaate ulaşılarak tayin edilen cezaların ertelendiği, erteleme müessesesinden daha lehe olduğundan kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluştuğu gözetilmeden, "sanığın denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediği görülmekle sanığın kişilik özellikleri göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmamış olması” şeklindeki TCK"nın 51. maddesinin uygulanması sırasında olumlu olarak değerlendirilen özellikleri 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasında olumsuz olarak değerlendirilmesi suretiyle, gerekçede çelişki yaratılarak anılan Yasa hükmünün uygulanmaması,
3-Suça konu hırsızlık eyleminin saat 01.30 sıralarında gerçekleştiği anlaşılmakla; sanık hakkında koşulları oluştuğu halde TCK"nın 143. maddesinin uygulanmaması,
4-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan hüküm kurulurken sanığın eylemini silahtan sayılan bıçakla gerçekleştirmesi nedeniyle cezada artırım yapılırken uygulama maddesi olarak TCK"nın 265/4. maddesinin gösterilmemesi
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 13.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.