
Esas No: 2016/20910
Karar No: 2021/3381
Karar Tarihi: 21.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/20910 Esas 2021/3381 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/20910
Karar No : 2021/3381
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Hafriyat İnşaat Nakliyat Sanayi ve Ticaret
Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden sahte fatura kullanıldığından bahisle 2011/6,7,8,9 dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya ilgili yılda fatura düzenleyen Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi ...ile ilgili tespitler değerlendirildiğinde; mükellefin vergi borcunu ödemediği ve bir kısım vergi ödevlerini yerine getirmediği tespit edilmiş ise de, bu firmanın ihtilaflı dönemde davacıya düzenlediği faturaların sahte olduğu yönünden tespit bulunmadığından vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı adına fatura düzenleyen mükellef hakkında vergi tekniği raporu bulunduğu, tesis edilen işlemlerin usul ve hukuka uyarlı olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef, üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımakta, bu bağlamda, kanunda ve kanunla verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan yasa altı düzenleyici işlemlerde öngörülen şekil şartları ile kayıt ve belge nizamına sıkı sıkıya bağlılık sözkonusu olmaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir. vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi ...hakkında düzenlenen … tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporunda; Mükellefin 17/10/2007 tarihinde zemin ve arazi hazırlama, alanın temizlenmesi ile kazı ve hafriyat işleri (tarımsal arazinin hazırlanması, dinamitleme ve kayaların kaldırılması, inşaat, tarım vb. alanların drenajı, hafriyat, kazı, dolgu vb. işler) (madencilik için yapılanlar hariç) faaliyet ile iştigal etmek üzere işe başladığı, 30/01/2012 tarihinde mükellefiyet kaydının re’sen terkin edildiği, 17/10/2007 tarihli işe başlama yoklamasında; tespit anında kepçe ve kamyon olmadığı, vergi kayıt işlemlerini yaptıktan sonra araç alım işlemlerinin yapılacağının ifade edildiği, 10/08/2011 tarihli yoklamada; mükellefe ulaşılamadığı, muhtarlık kayıtlarında adreste gözüktüğü, 18/01/2012 tarihinde yapılan yoklamada; mükellefin adreste bulunmadığı, adresin mesken olduğu ve yaklaşık 3 aydır başka bir şahsın oturduğu, mükellefin tanınmadığı, muhtarlık kayıtlarında adresi terk ettiğinin görüldüğü, 2010 yılı KDV matrahı toplamının 1.235.361,910 TL, 2011 yılı KDV matrahı toplamının 1.630.937,960 TL olduğu, 2012 yılı KDV beyannamelerini vermediği, 2010 yılı gelir vergisi beyannamesini verdiği, 2011 ve 2012 yıllarında vermediği, mükellef tarafından verilen 2010/4 ila 12, 2011/1 ila 3 dönemleri muhtasar beyannamelerinde 1 işçi çalıştırdığını beyan ettiği diğer dönemlerde çalışan işçi beyan etmediği, toplamda 470.389,56 TL vergi borcu bulunduğu, sadece 344,81 TL'sini ödediği, mal ve hizmet alımında bulunduğu mükellefler hakkında sahte belge düzenlemekten vergi tekniği raporları bulunduğu hususlarına yer verilerek mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğu tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, iş yerinde yapılan yoklamada açılış yoklaması hariç mükellefe ulaşılamadığı, beyannamelerini düzenli olarak vermediği, mal aldığı firmaların sahte belge düzenleyen firmalardan olduğu, SGK prim borcu bulunduğu, vergi borcunu ödemediği dikkate alındığında davacının aldığı faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği anlaşıldığından, aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Verilecek kararda kesilen vergi ziyaı cezasınına tekerrür hükümleri uygulanarak artırılan kısmı için kanunda belirtilen şartların oluşup oluşmadığının da araştırılarak karar verileceği tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.