Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/16663
Karar No: 2021/3360
Karar Tarihi: 17.06.2021

Danıştay 4. Daire 2016/16663 Esas 2021/3360 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/16663
Karar No : 2021/3360

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa ettiği bağımsız bölümlerin arsa sahibine tesliminin katma değer vergisine tabi olmadığı ihtirazi kaydıyla verilen 2014/11 dönemine ilişkin beyannameye istinaden tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince bina inşa eden davacı şirket tarafından, inşa edilen bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine teslimi nedeniyle ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek tahakkuk ettirilen katma değer vergisinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince bina inşa eden davacı şirket tarafından inşa edilen bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine tesliminin katma değer vergisine tabi olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 10'uncu maddesinin (a) fıkrasında; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılması, katma değer vergisini doğuran olay olarak sayılmıştır. Buna göre, katma değer vergisini doğuran olay bir malın teslimi veya hizmetin yapılmasıdır. Teslimin tanımı ise Kanunun 2'nci maddesinde yer almaktadır.
Buna göre; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi, "teslim" tanımına girmektedir. Ayrıca, Kanunun 1'inci maddesinin ilk fıkrasında, teslim ve hizmetin vergiyi doğurabilmesi için, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılmış olması koşulu da aranmıştır. Bu tanımlardan da açıkça görüleceği üzere; "teslim", satış akdinde satıcının edimini oluşturmaktadır. Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan sözleşmelerin başlığı,"Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"dir. Sözleşme ile yüklenicinin edimi; sözleşmeye uygun olarak inşa edeceği daire ve işyerlerinden bazılarının mülkiyetini arsa sahiplerine devretmekten; arsa sahiplerinin edimi ise, arsanın mülkiyetinin yükleniciye devrinden ibarettir. Söz konusu hukuki durumun, arsanın üçüncü kişilere satılmasından ve bu satıştan sağlanan para ile bir başkasına ait binadan bağımsız bölümlerin satın alınmasından herhangi bir farkı yoktur. Bu tür "bileşik" sözleşmeler, 818 sayılı Borçlar Kanununun 232'nci maddesinde, "trampa" olarak tanımlanmış ve bu sözleşmeye satış akdinin hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır. Ayrı ayrı yapılması olanaklı iki satış akdinin "trampa" sözleşmesi şeklinde bileşik olarak yapılmasının amacı, her satışa ait semenin (satış parasının) taraflar arasında fiziki gidiş-gelişinin önlenmesidir. Ancak, bu durum, tarafların herbirinin edimine satış akdinin hükümlerinin uygulanmasına ve sözleşmenin trampa olarak adlandırılmasına engel değildir. Her akde ait semenin karşı tarafa nakden ödenmesinin ortadan kaldırılması; başka ifadeyle, yalnızca mal teslimi ile ilgili edimlerin karşılıklı olarak gerçekleştirilecek olması, sözleşmenin trampa sayılmasına yeterlidir. Olayda da, bu koşul gerçekleşmiştir. Sözleşmenin başlığındaki, " Kat Karşılığı ..." ibaresindeki "karşılık" sözcüğü, sözleşmenin trampa sayılabilmesi için gerekli mübadele halinin varlığının göstergesidir. Sözleşmenin arsanın değerlendirilmesi amacıyla yapılmış olmasının da, bu hukuki durumu değiştirici etkisi bulunmamaktadır. Zira, her alım satımda, esasen, bir değerlendirme amacı vardır.
Bu durumda, arsa sahiplerine yapılan bağımsız bölüm teslimlerinin, davacının ticari faaliyeti çerçevesinde akdedilen ve satış akdi hükümlerine tabi olan trampa sözleşmesi uyarınca gerçekleştirilmesi nedeniyle katma değer vergisine tabi olduğu ve bu nedenle ihtirazi kayıtla beyan üzerine tarh edilen katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.

(XX) KARŞI OY:
Davacı adına, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa ettiği bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine teslimlerinin katma değer vergisine tabi olmaması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen beyannameye dayanılarak 2014/11 dönemi için tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun ‘Vergiyi Doğuran Olay’ başlıklı 10. maddesinin (a) fıkrasında, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılması, katma değer vergisini doğuran olay olarak sayılmıştır. Buna göre, katma değer vergisini doğuran olay, mal teslimi ve hizmet yapılmasıdır.
Vergiyi doğuracak teslimin tanımı, Kanunun 2. maddesinde, hizmetin tanımı ise, 4. maddesinde yapılmıştır. Bu kurallara göre, bir malın üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi, "teslim"; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şey yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşen işlemler ise "hizmet" tanımına girmektedir.
Ayrıca, Katma Değer Vergisi Kanununun, ‘Verginin Konusu Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler’ başlıklı 1. maddesinin ilk fıkrasında, teslim ve hizmetin vergiyi doğurabilmesi için, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılmış olması koşulu da aranmıştır.
Bakılmakta olan davada, arsa sahibi ile müteahhit arasında ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’ yapılmıştır. Sözleşme ile arsa sahibinin arsa teslimine karşılık müteahhit, arsa sahibine bağımsız bölüm teslim etmeyi taahhüt etmştir. Yalnızca mal teslimi ile ilgili arsa sahibi ve müteahhidin edimlerini karşılıklı olarak gerçekleştirilecek olması, yapılan bu sözleşmenin trampa sayılmasına yeterlidir. Uyuşmazlıkta da bu koşul, her iki taraf için teslim, gerçekleşmiştir. Buna göre olayda, arsa sahiplerine yapılan bağımsız bölüm teslimleri, davacı şirketin ticari faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilmiş, 3065 sayılı Kanunun 2. maddesinde tanımlanan anlamda teslimler olup katma değer vergisine tabidir. Nitekim, Katma Değer Vergisi Kanunu’unda bazı değişiklikler getiren ve 6.4.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7104 sayılı Kanun ile Katma Değer Vergisi Kanunu'nun Teslim başlığını taşıyan 2. maddesinin 5 numaralı fıkrasına, “Bu kanunun uygulanmasında arsa karşılığı inşaat işlerinde; arsa sahibi tarafından konut veya işyerine karşılık müteahhide arsa payı teslimi, müteahhit tarafından arsa payına karşılık arsa sahibine konut veya işyeri teslimi yapılmış sayılır.” şeklindeki tümce; Emsal Bedeli ve Emsal Ücreti başlığını taşıyan 27. maddesine, “Arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin bedelin tespitinde, müteahhit tarafından arsa sahibine bırakılan konut veya işyerinin, Vergi Usul Kanunu'nun (VUK) 267'nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarı esas alınır.” şeklindeki 6. fıkra eklenmiştir.
Olayda, arsa karşılığı inşaat sözleşmesinde müteahhidin arsa sahibine yaptığı teslimler için fatura düzenlenmesi ve katma değer vergisi hesaplanması gerektiğinden temyize konu Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet yoktur.
Açıklanan nedenle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyorum.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi