16. Hukuk Dairesi 2016/15603 E. , 2020/2737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "verilen kararın dosya kapsamına, usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmadığı ve önceki tarihli bozma ilamında dava konusu taşınmazın terekeye dahil bir taşınmaz olduğu açıklanarak, dava ve taraf koşulu yönünden taşınmazın davacıya intikal şeklinin araştırılması gereğine değinildiği halde, usuli eksiklik yerine getirilmeden yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtildikten sonra; davacıdan, taşınmazın babasından ne şekilde kendisine devredildiği konusunda açıklama istenmesi, taksim, bağış, satış vs. gibi nedenlerden birine dayanması durumunda, bu hususu kanıtlaması için süre ve imkan verilmesi, akabinde iddianın ileri sürülüş şekline göre, öncelikle dava şartı üzerinde durulması, şayet dava konusu taşınmaz, satış, bağış ya da murisin ölümünden sonra yapılan paylaşım ile davacıya kalmış ise, davanın olduğu bu haliyle yürütülmesi, dava konusu yer açıklanan yollarla davacıya kalmamış ve terekeye dahil bir taşınmaz ise, davacının üçüncü kişiye karşı tek başına dava açamayacağı düşünülerek davanın dava koşulu yokluğundan reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 268 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...’nin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava dilekçesinde dava değeri 6.000,00 TL olarak gösterildiğine ve keşifte belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlatılmadığına göre, davacı taraf lehine vekalet ücretinin, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden nispi olarak hesaplanması ve nispi vekalet ücretinin de maktu ücretin altında kalması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretinin takdir edilmesi ve dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden de harca hükmedilmesi gerekirken, keşifte belirlenen değer üzerinden nispi vekalet ücretine ve harca hükmedilmek suretiyle davalı aleyhine olacak şekilde fazladan vekalet ücreti ve harç takdir edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.