17. Hukuk Dairesi 2018/3973 E. , 2019/317 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıya trafik sigorta poliçesi ile sigortalı araçtaki yolcu davacının 22.06.2012 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalı vekili, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile 71.509,20 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, ... Üniversite Hastanesinin 17.12.2013 tarihli sağlık kurulu raporuna göre davacının maluliyetinin %37 olduğu iddiasında bulunmuştur. Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda Adli Tıp Heyetinin düzenlemiş olduğu
17.9.2014 tarihli raporunda ..."nin %11 oranında maluliyetinin olduğu, tedavilerinin 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Bu rapora itiraz üzerine alınan Adli Tıp Heyetinin düzenlemiş olduğu 28.11.2014 tarihli ön raporunda; kişinin ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalına sevkinin sağlanarak şikayetlerine yönelik yapılacak ayrıntılı muayene sonrasında muayene bulgularını da içerecek şekilde ayrıntılı raporun teminen gönderilmesi gerektiği bildirilmiştir. Bunun üzerine, ... Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinden rapor alınmış, 10.02.2015 tarihli raporda; davacının Anabilim Dalı ve Psikiyatri Anabilim Dalınca 30.12.2014 tarihinde 1073452 sistem kayıt numarasıyla muayeneleri yapılmış olduğunu, şahsa tedavi başlandığını, 27.02.2015 tarihde kontrol randevusu verildiğini, istenen hususlardaki raporun 27.02.2015 tarihinde yapılacak olan kontrol muayenesi sonrasında düzenlenebileceğini belirtmiştir. Oysa ki, hükme esas alınan Adli Tıp Heyetince düzenlenen 27.07.2015 tarihli ek raporda; davacı ..."nin %16,2 oranında maluliyetinin olduğu, tedavilerinin 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında %100 oranında malul sayılacağı belirtilmiş; mevcut haliyle mevcut tıbbi belgelere göre tespit yapıldığı, davacının 27.02.2015 tarihinde yapılacak olan kontrol muayenesi sonrasında verilecek psikyatri raporu sonucu dosyaya kazandırılmaksızın, SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü yeni ismiyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği denilmek suretiyle rapor düzenlendiği anlaşılmaktadır. Kaza tarihi 22.06.2012 itibariyle yürürlükte olan " Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümleri esas alınması gerekirken yazılış şekli gözetildiğinde tüzük hükümlerinin mi, yönetmelik hükümlerinin mi esas alındığının tespiti mümkün bulunmayan, 27.02.2015 tarihinde yapılacak olan kontrol muayenesi sonrasında verilecek psikyatri raporu sonucu dosyaya kazandırılmaksızın %16 oranında kalıcı maluliyet, 12 ay geçici iş göremezlik olduğuna dair raporun hükme dayanak yapılması doğru olmamıştır.
O halde mahkemece, psikiyatri raporu sonucu dosyaya kazandırılak, Adli Tıp Kurumundan, mevcut raporlar irdelenerek, çelişkilerin de giderildiği, "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri
Yönetmeliği” hükümlerine göre dava konusu kaza ile illiyeti de irdelenerek davacının daimi ve geçici işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi