17. Hukuk Dairesi 2014/14663 E. , 2014/11811 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, tebligat Kanununun 10.maddesi gereğince; tebligatın, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılması gerektiği, aynı Yasanın 21.maddesi gereğince de kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar. Yasanın 39.maddesi ise; bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz hükmünü içerdiği, somut olayda davalı ..."nın 11.6.2007 tarihli tapu satış senedindeki adresinin ... Mahallesi,... Sokak No:3 ...,... Nüfus Müdürlüğünün yazısından ise 11.9.1999 tarihinden beri adresinin ... ... Mahallesi ... Sokak 22/6 olduğunun anlaşıldığı,dava dilekçesi ile delil dilekçesi adı geçen davalı ..."ya... Caddesi No:15/b ... adresinde Tebligat Kanunun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de dosya kapsamından tebligat yapılan bu adresin davalı borçluya ait adres olduğu dolayısıyla yapılan tebligatların yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğunun anlaşıldığı, o halde taraf teşkili sağlanmadan ve davalı ..."ya savunma hakkı verilmeden kurulan hükmün isabetli olmadığı, mahkemece yapılacak işin dava dilekçesinin davalı ... vekili Av...."a usulüne uygun tebliği ile bildireceği delillerin toplanması ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu, kabule göre de; hükme esas 14.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu satışı yapılan yer olarak davacı vekilinin yer göstermesi üzerine apartmanın ortak mahalli olan bodrum ve sığınağın 11.6.2007 tarihindeki satış değerinin hesaplandığı, oysa dava konusu taşınmaz üzerinde kaçak, imar, proje ve ruhsata aykırı bodrum+zemin+üç katlı apartman olduğu, ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/249 Esas-2010/501 Karar sayılı kesinleşmiş ilamından da dava konusu taşınmaz üzerindeki kaçak yapıda kat irtifakı veya kat mülkiyetinin kurulu olmadığı anlaşıldığından, mahkemece dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak uzman bilirkişi heyetinden öncelikle 11.6.2007 tasarrufu tarihi itibarıyla taşınmazın üzerindeki tüm yapılar ve arsa değeriyle birlikte bir bütün olarak piyasa rayiç değerinin belirlenmesi daha sonra borçlunun, davalı ..."e sattığı 52/600 hissenin değeri konusunda alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin isabetli olmadığı, dava konusu taşınmazın tapudaki hisse satış bedeli 162.000,00 TL olduğu halde mahkemece bu değerin 16.200,00 TL olarak kabulünün resmi satış senedine aykırı olması nedeniyle doğru olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda dava konusu taşınmazın, gerçek değeri üzerinde bir bedel ile satıldığı, davalı ..."in taşınmazı aldıktan sonra bodrum katı daire olarak inşa etmeye başladığı, davalı ..."in taşınmazı satın alma amacına uygun olarak hareket ettiği, kötüniyetli olduğunun dair delil bulunmadığı, mal kaçırma ve muvazaa konusunda delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 16.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.