Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2021/1388
Karar No: 2021/3160
Karar Tarihi: 16.06.2021

Danıştay 8. Daire 2021/1388 Esas 2021/3160 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1388
Karar No : 2021/3160

DAVACI : … Derneği
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. … - Av. … Av. …

DAVANIN KONUSU :
23.08.2012 gün ve 28390 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliğinin 5/1, 8/1, 11/a, 12/1-c, 12/10, 13. maddeleri ile 18. maddesinin a, b, c, ç, d, e, f, g paragrafları, 19., 21/c, 23/1 ve 2. fıkra ve 26/5 maddelerinin ve 24/3 maddesindeki ''...çok amaçlı faydalanmayı esas alan amenajman planlarına göre elde edilen her türlü orman ürünü...'' ifadesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Anayasanın 169. maddesinde kurala bağlanan Devlet ormanlarının kanuna göre, Devletçe yönetileceği ve işletileceği kuralına aykırı olduğu, 6831 sayılı Orman Kanununa uyarlık taşımadığı, özel ağaçlandırma sahalarının tarım alanına dönüştürüldüğü, hukuka uygun olmadığı öne sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Usul bakımından, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, davanın süresinde açılmadığı; esas bakımından, 6831 sayılı Orman Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, davaya konu Yönetmeliğin düzenlendiği, Devlet ormanlarından belirlenen nitelikte olan yerlerde özel ağaçlandırma yapılması suretiyle orman niteliğinin kaybedilmemesinin amaçlandığı, özel ağaçlandırma sahalarının tarım alanına dönüştürüldüğü iddiasının dayanıksız olduğu, dava konusu maddelerin hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bozma kararına uyularak, Ağaçlandırma Yönetmeliğinin 12. maddesinin 1. fıkrasının dava konusu (c) bendinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; Türkiye Ormancılar Derneği tarafından, 23/08/2012 tarih ve 28390 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliği'nin; 5. maddesinin 1. fıkrasının, 8. maddesinin 1. fıkrasının, 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin, 12. maddesinin 10. fıkrasının, 13. maddesinin, 18. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (d), (e), (f) ve (g) bentlerinin, 19. maddesinin, 21. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin, 23. maddesinin 1. ve 2. fıkralarının, 24. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "çok amaçlı faydalanmayı esas alan amenajman planlarına göre elde edilen her türlü orman ürünü" ibaresinin ve 26. maddesinin 5. fıkrasının iptali istemiyle Orman Genel Müdürlüğüne karşı açılmıştır.
Danıştay Sekizinci Dairesinin 28/11/2018 tarih ve E:2013/2543, K:2018/7488 sayılı kararıyla; "... orman sahalarının arttırılması amacıyla 6831 sayılı Kanun'un 57. maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi konusunda bu Kanun ile verilen yetki kapsamında yapılan dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmediği" gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Anılan kararın davacı Dernek tarafından temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 04/11/2020 günlü, E:2019/847, K:2020/2040 sayılı kararıyla; "Danıştay Sekizinci Dairesi kararının, dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrası, 8. maddesinin 1. fıkrası, 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, 12. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi, 13. maddesi, 18. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (d), (e), (f) ve (g) bentleri, 19. maddesi, 21. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi, 23. maddesinin 1. ve 2. fıkraları, 24. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "çok amaçlı faydalanmayı esas alan amenajman planlarına göre elde edilen her türlü orman ürünü" ibaresi ve 26. maddesinin 5. fıkrası yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunduğu" gerekçesiyle onanır iken;
Dava konusu Yönetmeliğin 12. maddesinin 10. fıkrasına ilişkin kısmı ise;
"Yönetmeliğin 12. maddesinin 10. fıkrasındaki "Gerçek veya tüzel kişiler tarafından çeşitli gayelerle kullanılmakta iken kesinleşen orman kadastrosu neticesinde veya mahkeme kararı ile orman sayılan yerler içerisinde kalan sahalara özel ağaçlandırma ve özel imar ihya gayesi ile müracaatta bulunulması durumunda; bu sahalarda özel ağaçlandırma ve özel imar ihya yapılması amacıyla orman-halk ilişkilerinin bozulmaması için önceden kullanan gerçek veya tüzel kişilere izin verilebilir. Bu tür alanlarda Devlet ormanları için geçerli olan 0,5 hektarlık alt sınır aranmaz. Bu şekilde verilecek izinlerde bölge müdürü veya yardımcısı başkanlığında, ağaçlandırma/ağaçlandırma ve kültür şube müdürü, ilgili işletme müdürü, ilgili işletme şefinden oluşan komisyon marifetiyle izin raporu düzenlenir ve saha izni Genel Müdürlükçe verilir." hükmünün; geçmişte kullanıcısı olan kişilere kullandıkları sahalarda, özel ağaçlandırma çalışmalarında öncelik hakkı tanıdığından, kişilerin bu durumdan yararlanmak amacıyla bu alanları ileriye dönük olarak çeşitli biçimlerde işgal etmeleri olasılığının bulunduğu; bu durumda, yeterince açık olmayan ve muğlak bir nitelik taşıyan "çeşitli gayelerle" ibaresinin yer alması nedeniyle uygulamada tereddüte yol açabilecek olan dava konusu Yönetmeliğin 12. maddenin 10. fıkrasında hukuka uyarlık görülmediği" gerekçesiyle; "redde" ilişkin hüküm fıkrası bozulmuştur.
Uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin; davacının temyiz istemi reddedilmek suretiyle onanarak kesinleşen kısmı hakkında yeniden hüküm tesis etme imkanı kalmamış olup; bozulan kısım açısından değerlendirme yapılması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinde; Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde; İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği hükmü getirilirken; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında; ilk derece mahkemelerine aynı kanunda, bozmaya uymayarak eski kararında tanınan ısrar yetkisi, Danıştay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde tanınmamıştır.
2577 sayılı Yasanın yukarıda yer verilen hükümleri uyarınca İdari Dava Daireleri Kurulu kararına, Daire uymak durumundadır.
Açıklanan nedenlerle; bozmaya uyularak İDDK kararında belirtilen gerekçe ile 23/08/2012 tarih ve 28390 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 10. fıkrasının iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Dava; 23.08.2012 gün ve 28390 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliğinin 5/1, 8/1, 11/a, 12/1-c, 12/10, 13. maddeleri ile 18. maddesinin a, b, c, ç, d, e, f, g paragrafları, 19., 21/c, 23/1 ve 2. fıkra ve 26/5 maddelerinin ve 24/3 maddesindeki ''...çok amaçlı faydalanmayı esas alan amenajman planlarına göre elde edilen her türlü orman ürünü...'' ifadesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlıkta; davayı reddeden Dairemizin 28.11.2018 gün ve E:2013/2543, K:2018/7488 sayılı kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 04.11.2020 gün ve E:2019/847, K:2020/2040 sayılı kararıyla davaya konu Ağaçlandırma Yönetmeliğinin 12. maddesinin 10. fıkrası yönünden bozulmasına; diğer kısımları yönünden onanmasına karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının Danıştay'da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Kanunun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında da, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Bozma kararı gözönünde bulundurularak, yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Yönetmeliğin 12. maddesinin 10. fıkrasına ilişkin kısım yönünden;
Yönetmeliğin 12. maddesinin 10. fıkrasında "Gerçek veya tüzel kişiler tarafından çeşitli gayelerle kullanılmakta iken kesinleşen orman kadastrosu neticesinde veya mahkeme kararı ile orman sayılan yerler içerisinde kalan sahalara özel ağaçlandırma ve özel imar ihya gayesi ile müracaatta bulunulması durumunda; bu sahalarda özel ağaçlandırma ve özel imar ihya yapılması amacıyla orman-halk ilişkilerinin bozulmaması için önceden kullanan gerçek veya tüzel kişilere izin verilebilir. Bu tür alanlarda Devlet ormanları için geçerli olan 0,5 hektarlık alt sınır aranmaz. Bu şekilde verilecek izinlerde bölge müdürü veya yardımcısı başkanlığında, ağaçlandırma/ağaçlandırma ve silvikültür şube müdürü, ilgili işletme müdürü, ilgili işletme şefinden oluşan komisyon marifetiyle izin raporu düzenlenir ve saha izni Genel Müdürlükçe verilir." kuralı yer verilmiştir.
Davacı tarafından, Ağaçlandırma Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 10. fıkrasının yürürlüğe girmesiyle, Devlet ormanlarını işgal eden kişilere, orman halk ilişkilerinin düzeltilmesi adına özel ağaçlandırma için imtiyaz tanındığı ve böylece fuzuli şagillerin ödüllendirildiği ve orman alanlarının işgalinin özendirildiği, bu durumun açıkça Anayasa'nın 169. maddesine aykırı olduğu iddia edilerek bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yönetmeliğin 12. maddesinin dava konusu 10. fıkrası, geçmişte kullanıcısı olan kişilere kullandıkları sahalarda, özel ağaçlandırma çalışmalarında öncelik hakkı tanıdığından, kişilerin bu durumdan yararlanmak amacıyla bu alanları ileriye dönük olarak çeşitli biçimlerde işgal etmeleri olasılığı bulunmaktadır.
Bu durumda, yeterince açık olmayan ve muğlak bir nitelik taşıyan "çeşitli gayelerle" ibaresinin yer alması nedeniyle uygulamada tereddüte yol açabilecek olan davaya konu Yönetmeliğin 12. maddenin 10. fıkrasında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.23.08.2012 gün ve 28390 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliğinin 12. maddenin 10. fıkrasının İPTALİNE,
2. Davada, kısmen iptal, kısmen de davanın reddine karar verildiğinden, aşağıda dökümü yapılan (bozmaya uyma aşaması posta gideri dahil) … TL yargılama giderinin … TL kısmının davacı üzerinde bırakılmasına ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı dosyalar için öngörülen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, yargılama giderlerinin diğer kısmı olan … TL'nin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Temyiz aşamasında, davacı tarafından yapılan … TL yargılama giderlerinin, … TL kısmının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan … TL kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Posta gideri avansından artan tutarın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
16/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi