Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13231
Karar No: 2020/3985
Karar Tarihi: 01.06.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/13231 Esas 2020/3985 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


İstanbul 15. Ceza Dairesi, mala zarar verme, tehdit ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler hakkında yapılan soruşturma sonrasında Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın itirazını reddetti. Ancak Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından yapılan kanun yararına bozma talebine dayanarak dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğini belirtti. İlgili kanun maddeleri ise şöyle açıklandı:
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi gereğince, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği;
- 5271 sayılı Kanun'un 170/2. maddesi gereğince, yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği;
- 5271 sayılı Kanun'un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne
15. Ceza Dairesi         2019/13231 E.  ,  2020/3985 K.

    "İçtihat Metni"



    Mala zarar verme, tehdit ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/04/2019 tarihli ve 2017/5848 soruşturma, 2019/20167 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii... 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/07/2019 tarihli ve 2019/3089 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16/10/2019 gün ve 94660652-105-27-13762-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/10/2019 gün ve 2019/102022 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Dosya kapsamına göre, müştekinin dükkanının şüpheli ..."e satılması konusunda, taraflar arasında 17/04/2015 tarihinde bina satış sözleşmesinin yapıldığı, anılan sözlemeye göre, söz konusu gayrımenkulün 1/2 hissesi karşılığında adı geçen şüphelinin bankadan çekeceği 500.000,00 Türk lirasını ve harici olarak da 250.000,00 Türk lirasını müştekiye vereceği, kalan 1/2"lik hisse karşılığı için ise kendisine ait villanın devrini müşteki adına yapacağı ancak, kredi notu düşük olup kredi kullanamayan adı geçen şüphelinin, diğer şüpheli ..."e kredi kullandırmak ve tapu kaydını onun üstüne yapmak suretiyle bahsedilen gayrımenkulün 1/2 hissesini satın aldığı, anlaşılan bedelin bir kısmının ödenmesine rağmen kalan kısım ödenmediği gibi, kalan paranın veya devredilen hissenin iadesi talep edildiğinde ise müştekinin şüpheliler tarafından tehdit edildiği, yine sözleşmede bahsedilen villanın şüpheli ... adına kayıtlı olmadığı hâlde, onun tarafından böyle bir gayrımenkul varmış gibi gösterilmek suretiyle güven telkin edilerek müştekinin iradesinin sakatlandığı ve bu şekilde sözleşme yapılması sağlanarak müştekinin dolandırıldığının iddia edildiği somut olayda, tehdit ve mala zarar verme suçlarından müştekinin iddiası dışında somut delillere rastlanılmadığı, dolandırıcılık suçu yönünden meselenin hukukî ihtilaf olduğundan bahisle Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; dosya kapsamında birden fazla ifadesi bulunan şüphelilerin beyanlarının çelişkili olduğu anlaşılmakla, müştekinin iddialarına dair 17/04/2015 tarihli bina satış sözleşmesinde tanık olarak bulunan ..."ın ve tehdit iddiası ile diğer iddialara ilişkin müşteki vekilinin şikâyet dilekçesinde belirttiği tanık ..."ın beyanlarının alınması ve şüphelilerden ... adına sözleşme tarihi itibarıyla villa vasfında gayrımenkulün bulunup bulunmadığının ilgili Tapu Müdürlüğünden sorulması, sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın belirtilen gerekçelerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbarolunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Müştekinin, kendisine ait dükkanı şüphelilerden ..."e satmak konusunda protokol dahilinde ... tanıklığında ... ile anlaştığı, buna göre şüphelinin ödeme için bir villa, bankadan kredi ve bir miktarda nakit para vermeyi taahhüt ettiği, sonrasında şüphelinin kredi notunun düşük olduğunu belirterek, krediyi diğer şüpheli ...in çektiği ve yarı hisseyi onun devraldığı ancak ...in aldığı hisseyi karşılamayan bir kısım para ödendikten sonra kalan kısım ödenmediği gibi, vaat edilen villanında zaten olmadığının tespit edildiği, böylece şüphelilerin işbirliği içerisinde eksik ödeme yapıp, devrolunan hisse için borçlu olduklarını da inkar ettikleri, ayrıca para isteyen müştekinin ... tarafından tehdit edildiği ve dükkandaki bir makinaya da şüphelinin zarar verdiği iddia edilen olayda;
    Müştekinin şüphelilere yarı hisseyi rıza ile devrettiği, kalan hisseyi de bir başkasına devrettiği ve anlaşmazlığın devredilen hisselerle ilgili bedellerin ödenip ödenmemesine dair hukuki ihtilaf niteliği taşıdığı dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı nazara alındığında; kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda bir isabetsizlik görülmediğinden,... 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 04/07/2019 tarihli ve 2019/3089 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi