3. Hukuk Dairesi 2020/3432 E. , 2020/5917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili, davalı DEDAŞ vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, murislerinin işçi olarak çalıştığı sırada elindeki kalaslardan birinin binanın hemen yanından geçen enerji nakil hattına değmesi sonucu elektrik akımına kapılarak vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde elektrik tellerini güvenlik mesafelerine uygun şekilde geçirmemesinden dolayı elektrik şirketinin ihmali bulunduğunu, diğer davalılar ..., ... ve ..." in ise kendilerine bildirim yapılmasına rağmen görevlerini yapmayarak davaya konu olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiklerini, desteğin ölümü nedeniyle, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup, davacı eş için 50.000,00 TL ve her bir çocuk için ayrı ayrı 25.000,00 TL (toplam 125.000,000 TL) olmak üzere 175.000,00 TL manevi tazminat ile her biri için 1.000,00 TL"den toplam 6.000,00 TL maddi tazminatın (toplam 181.000,00 TL) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 02/07/2013 tarihli ıslah dilekçesinde; davacı eş için 71.802,86 TL, çocuklardan ... için 984,96 TL, ... için 5.641,58 TL, ... için 3.496,74 TL, ... için 12.076,05 TL olmak üzere toplam 94.002,19 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 20/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ..., tadilat işini yaptıran şahsın gerekli tedbirleri almadığı için ölümün vuku bulduğunu, yapı ruhsatı olmayan ve yapı kullanma izni bulunmayan binalara hizmet götüren belediyenin de kusurlu olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 24/12/2015 tarihli, 2015/16279 Esas ve 2015/21065 Karar sayılı kararı ile, yargılama sırasında alınan raporlar ile savcılık aşamasında alınan rapor ve rucü dava dosyasında alınan raporların incelenmesi suretiyle rapor alınarak hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği, ayrıca davacılara, Bağ-Kur veya diğer Sosyal Güvenlik Kurumlarından aylık bağlanıp bağlanmadığı araştırılıp, destekten yoksun kalma tazminatından, düşülüp düşülemeyeceği tartışılmadan bir karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde, davalı DEDAŞ"ın belirlenen %5"lik kusur oranı çerçevesinde davacıların maddi tazminatı hesaplanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Dairemizin 17/10/2018 tarihli, 2018/1720 Esas ve 2018/10192 Karar sayılı kararı ile kazanın meydana gelmesinde davacıların murisinin %25 kusurlu olduğu gözetilerek bu oranda zarar miktarından indirim yapıldıktan sonra kalan zarar miktarının tamamından davalıların her birinin müştereken ve müteselsilen sorumluluk ilkeleri gereği sorumlu oldukları kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacıların zararının %5 kusur oranına isabet eden kısmının davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, bu nedenle düşük miktarda manevi tazminata karar verilmesinin hatalı olduğu ve davada haklı çıkan taraf lehine karşı tarafın sadece tek vekalet ücreti ödemeye mahkum edilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 14/11/2019 tarihli son kararında, davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat olarak 1.000,00 TL"nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden, 70.802,86 TL"nin ıslah tarihi olan 02/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, 881,30 TL"nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, 1.000,00 TL"nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden, 2.813,32 TL nin ıslah tarihi olan 02/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, 1.000,00 TL"nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden, 915,89 TL nin ıslah tarihi olan 02/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, 1.000,00 TL"nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden, 11.076,05 TL nin ıslah tarihi olan 02/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, manevi tazminat olarak 15.000,00 TL"nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, 8.000,00"er TL"nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar ..."e ... ..., ... ... ve ... ..." e verilmesine, davacı ...adına açılan davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davacılar ile davalı DEDAŞ ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mahkemenin karar başlığında davalı DEDAŞ"ın "TEDAŞ" olarak yazılmasına yönelik maddi hatanın yerel mahkemece mahallinde her zaman düzeltilebilir olduğunun anlaşılmasına göre davalı DEDAŞ ve davalı ..."nun tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacılar tarafından ıslah dilekçesi ile; haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiştir. Haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklarda hüküm altına alınan tazminat miktarına olay tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekmekte olup, davalıların bu hususta ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek bulunmamaktadır. Faizin başlangıç tarihinin haksız fiil tarihi olması gerekirken, mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminatın bir bölümü için olay tarihinden, bir bölümü için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3.maddesinin yollamasıyla HUMK" un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı DEDAŞ ve davalı ..."nun tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, davacıların temyiz itirazlarının üçüncü bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile, hükmün 1. fıkrasının çıkarılarak yerine "Maddi tazminat olarak 71.802,86 TL"nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına" ifadesinin yazılmasına, 3. fıkrasının çıkarılarak yerine "Maddi tazminat olarak 3.813,32 TL nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" ifadesinin yazılmasına, 4. fıkrasının çıkarılarak yerine "Maddi tazminat olarak 1.915,89 TL nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" ifadesinin yazılmasına, 5. fıkrasının çıkarılarak yerinde "Maddi tazminat olarak 12.076,05 TL" nin kaza tarihi olan 20/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına" ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.