3. Hukuk Dairesi 2020/3064 E. , 2020/5921 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı tarafından abone olunmaksızın tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullanıldığını, tahakkuk ettirilen bedelin tahsili için başlatılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini öne sürerek, haksız itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı, kaçak elektrik kullanmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, yapılan itirazın 6.116,00 TL açısından iptaline karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 29/01/2015 tarihli, 2014/9217 Esas ve 2015/1662 Karar sayılı ilamı ile dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilip davacının davalı taraftan isteyebileceği asıl alacak ve işlemiş faizden oluşan bedelin, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29/12/2005 günlü 622 sayılı karara göre hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle anılan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek davanın kısmen kabulüne, davalının ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/252 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 24.343,27 TL asıl alacak, 1.130,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.473,90 TL alacak üzerinden devamına karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05/06/2017 tarihli, 2016/14376 Esas ve 2017/9066 Karar sayılı ilamı ile, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları reddedilerek kaçak tüketim tahakkukuna göre hesaplanan işlemiş faiz yönünden KDV hesaplaması yapılması amacıyla bilirkişi kurulundan ek rapor aldırılması gerektiği gerekçesiyle anılan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verildikten sonra 19/12/2017 tarihli duruşmada davacı ve vekilinin mazeret bildirmeksizin duruşma salonunda hazır olmadıklarından dosyanın işlemden kaldırılmasına ve üç aylık dönem zarfında taraflarca herhangi bir yenileme dilekçesi verilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamında öncelikle çözümlenmesi gereken husus; duruşma gün ve saatinin davacı vekiline 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde bildirilip bildirilmediği, buna bağlı olarak da dosyanın işlemden kaldırılması ve ardından da açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın 150. maddesinde ""Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır."" hükmüne yer verilmiş, dosyanın işlemden kaldırılması sonrası davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın verilmesinde izlenecek yol tek tek belirtilmiştir.
Mahkemenin, duruşma gününü taraflara tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun amir hükmü gereğidir. Kişinin ne zaman yargı merciinde duruşması olduğunu bilmesi, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliğinde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Tebligat Kanunu"nun 11.maddesi ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddesi uyarınca, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır.
Dosyanın incelenmesinde, davacı vekili olan ... tarafından Avukatlık Kanunu 56. madde uyarınca Av. ..."ye yetki belgesi verildiği, davanın yetkilendirilen vekil Av. ... tarafından takip edildiği, davacı vekili ... tarafından 04/04/2017 tarihinde mahkemeye sunulan dilekçede, vekillik görevinden istifa ettiği ve yetki verdiği avukatların da bu suretle istifa etmiş olacağının beyan edildiği anlaşılmıştır. 07/09/2017 tarihinde ise, Av.... tarafından davacı vekili olduğuna ilişkin vekaletname dosyaya sunulmuştur.
Ne var ki mahkemece, 19/12/2017 tarihinde yapılacak olan duruşmayı bildirir tebligatın istifa eden vekilin yetkilendirdiği Av. ..."ye yapıldığı, 19/12/2017 tarihinde yapılan duruşmada ise, davacılar ve vekilinin mazeret bildirmeksizin duruşma salonunda hazır olmadıkları gerekçesiyle HMK"nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Yetki belgesine dayanak vekalet ilişkisinde vekil tayin edilmiş olan avukatın istifa etmesinin ilgili vekaletnameye dayanılarak verilen yetki belgesini de menfi yönde etkileyeceği aşikardır. Dosyaya vekaletname sunulmak suretiyle davacı tarafın yargılamada yeni bir vekille temsil edildiği de gözetilerek istifa etmiş vekilin yetkilendirdiği avukata yapılan tebligatın usulsüz olduğu açıktır. Sonuç itibariyle davacı vekiline (Av. ...) duruşma gün ve saatinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği belirlenmiş olup mahkemece davacının duruşmadan haberdar olduğu ve duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece; davacı vekiline duruşma gününün usulüne uygun bildirilmesinin ardından hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK’ ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK’ un 428. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.