
Esas No: 2018/11220
Karar No: 2019/5472
Karar Tarihi: 14.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/11220 Esas 2019/5472 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında, denetim süresinde işlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma (TCK"nin 123. md) suçu açısından, CGK"nin 25.10.2018 tarih, 2018/394 Esas ve 2018/478 sayılı Kararı da dikkate alınarak 02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddelerinde yapılan değişikliklere göre, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma tekliflerinin geçerli olduğu ve bu nedenle uzlaşma teklifi yapılmış ve kabul edilmemiş olan dosyalarda yeniden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek bulunmadığından, tebliğnamenin (3) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1) Sanığın denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken açıklanan hükümde, Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 230. maddeleri ile Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, mağdur, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilerek 5271 sayılı CMK"nin 231/11. ve 232/6. maddelerine aykırı davranılması,
2) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olan davanın, 07.04.2011 tarihli celsesinde, sanığın savunmasında, "Ben psikolojik rahatsızlık sebebiyle Manisa Hastanesinde tedavi gördüm. İlaç verdiler, kullanmaya devam ediyorum, oraya da bir suç sebebiyle değil, tedavi olmak için kendim başvurmuştum. İlaçları kullandığımda iyiyim," biçiminde beyanda bulunması karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle ve halen TCK"nin 32. maddesi kapsamında akıl hastalığı bulunup bulunmadığının, Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesinden veya tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden ya da Tıp Fakültelerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından alınacak sağlık kurulu raporu ile tespiti gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; 14.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.