14. Hukuk Dairesi 2016/8913 E. , 2019/2639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.11.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Belediyesi vekili ile davalı ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı ... vekili; ... İli, İlçesi, Kabasakal Köyünde bulunan mülkiyeti hazineye ait 1412 (2097) kadastro parsel sayılı (Kök parsel) taşınmazın kadastro sınırları içinde imar ile oluşturulan Kabasakal Köyü, 5604 ada, 6, 7, 8, 11, 13, 14, 15 ve 16 parsel sayılı imar parsellerinin binmeli alana isabet eden 4478,53 m² kısmının iptali ve ... adına tescili ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması istemiyle dava açmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Belediyesi vekili ve davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmiştir.
Alacağın devri ve borcun üstlenilmesi TBK"nin 183 ila 204. maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın devri, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızasının alınması gerekmez. Alacağın devri, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder. Borçlunun alacağın devrinden sonraki asıl muhatabı artık alacağı devralan kişidir. Bu itibarla borçlunun borçtan kurtulabilmesi için alacağın devri işleminden sonra borcunu, alacağı devralan kimseye ifa etmesi gerekir.
Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re"sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan HMK"nin 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir.
Anılan maddeye göre,
1-Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:
a)İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
b)İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
Somut olayda; dava konusu 5604 ada 8 parsel sayılı taşınmaz davalı ... adına kayıtlı iken yargılama sırasında 15.05.2012 tarihinde dava dışı Burak Eker"e satılarak tapudan devredildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda mahkemece, davacıya HMK"nin 125. maddesi gereğince seçimlik hakkının hatırlatılması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin davaya devam olunarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Bozma nedenine göre davalı ... Belediyesi vekili ve davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Belediyesi vekili ve davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.