17. Hukuk Dairesi 2014/11734 E. , 2014/12423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2011
NUMARASI : 2007/295-2011/116
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu L.. O.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu L.. O.."un alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 8.6.2007 tarihinde davalı Y.. A.."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı borçlu vekili,takip konusu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını bu konuda açtıkları hukuk ve ceza davalarının devam ettiğini, davacıya borçları bulunmadığını, dava konusu taşınmazın ticari ilişki nedeniyle davalı Yusuf"a devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Y.. A.. vekili, takip konusu alacağın gerçek bir alacak olmadığını, borcun kaynağının davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, dava konusu taşınmaz karşılığı borçluya arsa verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak davalı Yusuf"a devredilmesi, ödemeye ilişkin belge sunulmamış olması nedeniyle taşınmaz devrinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu L.. O.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda, eldeki davadan önce davalı borçlu tarafından davacı alacaklıya karşı açılmış Alanya 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/512 Esas sayılı imzaya itiraz davası bulunduğu ve davanın derdest olduğu, yine davalı borçlunun şikayeti üzerine davacının da aralarında bulunduğu kişiler hakkında yapılan hazırlık tahkikatı sonucu verilen Alanya Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/5810 Soruşturma No-2010/828 Karar numaralı takipsizlik kararının kesinleşmediği anlaşıldığından Mahkemece anılan dava ve takipsizlik kararının
kesinleşmesi beklenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı borçlu L.. O.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı borçlu L.. O.."a geri verilmesine 23.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.