
Esas No: 2010/44115
Karar No: 2013/4645
Karar Tarihi: 07.02.2013
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/44115 Esas 2013/4645 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, fazla çalışma ücreti, fazla çalışma ücretinin %5 fazlası ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, Basın İş Yasasına tabi olarak gece muhabiri olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin tazminatları eksik ödenerek feshedildiğini, sözleşme gereği 5 gün çalışması gerekirken haftanın 6 günü çalıştırıldığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile hafta tatili ,genel tatil, fazla çalışma ve %5 fazlası ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanununun 18.maddesi gereğince işin, işletmenin ve işyerinin gereklerinden kaynaklanan geçerli nedenlerle feshedildiğini, davacıya bütün yasal haklarının verildiğini ve davalı şirkette hiçbir yasal hakkının kalmadığına dair ibraname imzaladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçiye işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresinin ne kadar olduğu, yıllık izin ücreti alacağının hangi ücretten hesaplanması gerektiği ve hükmedilen alacaklara uygulanacak faizin türü ve faiz başlangıç tarihi noktalarında toplanmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda, davacının günde 12 saat çalıştığı anlaşıldığından yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda günlük çalışması sırasında en az 1.5 saat ara dinlenmesi verdiği kabul edilerek hesaplama yapılması gerekirken yazılı şekilde yapılan hesaplamaya değer verilerek hüküm kurulması isabetsizdir.
3. Davacının Basın İş Kanununa tabi olması ve anılan kanunda yıllık izin ücretinin işçinin son ücretinden hesaplanacağına dair bir düzenleme bulunmaması nedeniyle anılan alacağın yıllık izin ücretini hak ettiği dönemlerdeki ücreti dikkate alınarak hesaplanması gerektiğinden yazılı şekilde izin ücreti hesabı hatalıdır.
4. Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Yasada fesih tarihinden itibaren faiz ödeneceği ve bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedileceği yönünde bir düzenleme yer almamıştır. Bu itibarla gazetecinin tazminat ve diğer işçilik alacaklar için fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmesi hatalıdır. İşverenin temerrüde düşürüldüğü tarih ya da dava tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesi gerektiği göz önüne alınmadan hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.