9. Hukuk Dairesi 2010/45149 E. , 2013/4656 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait öğrenci yurdunda yönetici olarak çalışıp iş sözleşmesine son verildiğini, ihbar tazminatının ödendiğini, ancak diğer haklarının ödenmediğini, yurt yönetmeliğinin 25.maddesi ve aylık nöbet çizelgelerinin altında not olarak yazılı kural gereği her hafta 4 saat fazla mesai yaptığını, yaz tatilinde memleketine gidemeyen öğrenciler ile bütünlemeye kalan öğrenciler olması, yönetmelikte de yurdun açık olduğu ve her zaman bir yöneticinin bulunması zorunluluğu ile yurt binalarında yazın yapılan tadilatlar nedeniyle davacının yaz aylarında da sürekli çalışmak durumunda kaldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının gönderilen kıdem tazminatı miktarını almaktan kaçındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ibraz olunan nöbet çizelgelerinden ve tarafların göstermiş olduğu tanıkların ortak anlatımlarından, davalı işyerinin öğretime yönelik faaliyet gösteren yurt olduğu, davacının emsali yönetici ile birlikte 2 vardiya halinde 07.00-14.30 ve 14.30-22.00 saatleri arasında çalıştığı, ara dinlenmelerin mahsubu ile günlük çalışmasının 7,5 saat, haftanın 6 günü çalışması ile 45 saat çalıştığı, fazla çalışma yönündeki iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, izin hakkı olup olmadığı ,ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacının yurt yöneticisi olarak çalıştığı, çalışma saatlerinin tutulan nöbet listeleri ile kayıt altına alındığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Anılan listeler uyarınca davacının genel çalışma sistemi belirlenerek fazla çalışma ücreti alacağı bulunmadığı kanaatine varılmışsa da, yazılı belge olması nedeniyle nöbet çizelgelerinin tek tek incelenerek davacının fazla çalışma yapıp yapmadığının değerlendirilmemesi hatalıdır.
3. 4857 sayılı İş Kanununun 53/5maddesi uyarınca elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamayacağından ve davacı da 04.08.1944 doğumlu olduğundan izin ücreti alacağının anılan madde dikkate alınmadan hesaplanması doğru değildir.
4.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret bordrolarının 2008-2009 yılları hariç asgari ücretten düzenlendiği, 2007 yılı öncesi kayıtlar ibraz edilmediğinden hesaplamaların asgari ücretten yapılacağı belirtilmiştir. Ancak davacının dosyaya sadece şubat 2009 ayına ait bordrosu sunulduğu halde önceki bordroların asgari ücretten düzenlendiği kabul edilerek hesaplamanın asgari ücretten yapılması hatalıdır. Davacının önceki dönem ücretlerinin son bordrodaki ücretin asgari ücrete oranlanarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.