
Esas No: 2014/16587
Karar No: 2014/16587
Karar Tarihi: 2/2/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
M. A. VE E. A. LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/16587) |
|
Karar Tarihi: 2/2/2017 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serruh KALELİ |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
Raportör Yrd. |
: |
Derya ATAKUL |
Başvurucular |
: |
1. M. A. |
|
|
2. E. A.
Ltd. Şti. |
Vekili |
: |
Av. Nazlı
GÖKALP |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, trafik kazası sonucu ortaya çıkan maddi ve manevi
zararın tazmini talebiyle başvurucuların aleyhine açılan davada verilen kararın
hukuka aykırı olması, başvurucular vekiline dava dosyasını incelemek ve
beyanlarını sunmak üzere süre verilmemesi ile yargılamanın uzun sürmesi
nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 16/10/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucular aleyhine, trafik kazası sonucu ortaya çıkan
maddi ve manevi zararın tazmini talebiyle 23/1/2002 tarihinde dava açılmıştır.
Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesi 3/10/2011 tarihli kararı ile davanın kısmen
kabulüne karar vermiştir.
8. Karar, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10/10/2012 tarihli ilamı
ile manevi tazminat miktarı yönünden bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan
yargılamada Mahkemece 30/1/2013 tarihli karar ile manevi tazminat miktarı
yeniden belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
9. Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/6/2013 tarihli ilamı
ile düzeltilerek onanmıştır. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden
yapılan araştırma neticesinde anılan ilamın başvuruculara 9/7/2013 tarihinde
tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Başvurucular vekili karar düzeltme talebinde
bulunmuştur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 13/3/2014 tarihli ilamı ile Mahkemece
hükmedilen tazminat miktarı, karar düzeltme talebinin esastan incelenebilmesi
için gerekli parasal sınırın altında kaldığından dilekçenin reddine karar
vermiştir. Anılan ilam başvuruculara 17/9/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 2/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular, kamuya açık belgelerde kimliklerinin gizli
tutulması talebinde bulunmuşlardır. Başvuruya konu olayın niteliğinin
başvurucuların itibarını zedeleyebileceği dikkate alınarak gizlilik
taleplerinin kabulüne karar vermek gerekir.
A. Başvurucuların
İddiaları
12. Başvurucular, trafik kazası sonucu ortaya çıkan maddi ve
manevi zararın tazmini talebiyle aleyhlerine açılan 23/1/2002 tarihli davada
Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesince 3/10/2011 tarihinde verilen kararın Yargıtay
4. Hukuk Dairesinin 10/10/2012 tarihli ilamı ile bozulduğunu belirtmişlerdir.
Bozma üzerine Mahkemece yapılan ilk duruşmada yeni vekâlet verdikleri
vekillerinin dosyayı inceleyip beyanda bulunmak üzere süre istemesine rağmen bu
talebin reddedilerek hüküm kurulduğunu, verilen hükmün hukuka aykırı olduğunu,
meydana gelen kazada kusurları bulunmadığı hâlde aleyhlerine tazminata
hükmedildiğini belirterek adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
13. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası gereği, başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise
ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde bireysel başvuru
yapılması gerekir.
14. Karar düzeltme yolu kapalı olan kararların öğrenilmesinden
itibaren bireysel başvuru süresi başlar. Bu nitelikteki kararlara karşı karar
düzeltme yoluna başvurulmasının bireysel başvuru süresine bir etkisi
bulunmamaktadır (Erendiz Önal, B.
No: 2014/1133, 30/6/2014, § 32).
15. Somut olayda Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesince verilen
30/1/2013 tarihli karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/6/2013 tarihli ilamı
ile düzeltilerek onanmıştır. UYAP üzerinden yapılan araştırmada 9/7/2013
tarihinde öğrenildiği tespit edilen kesin nitelikteki bu karara karşı otuz
günlük başvuru süresi geçtikten sonra 16/10/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunulduğu anlaşılmıştır.
16. Açıklanan nedenlerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin süre
aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucuların kamuya açık belgelerde kimliklerinin gizli
tutulması taleplerinin KABULÜNE, Serruh KALELİ"nin karşı oyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
B. Başvurunun süre aşımı nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, OYBİRLİĞİYLE,
C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA,
OYBİRLİĞİYLE 2/2/2017 tarihinde karar verildi.
KARŞIOY
Trafik kazası sonucu ortaya çıkan maddi ve manevi zararın
tazmini talebiyle başvurucular aleyhine açılan davada verilen kararın adil
yargılanma hakkını ihlal ettiği iddiasıyla yapılan başvuru dosyasının 2.2.2017
tarihinde yapılan görüşmesinde;
Başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemezliğine karar
verilirken başvurucunun ayrıca kararda kimliğinin gizli tutulması talebi de
kabul edilmiş anılan sonuca katılınmamıştır.
Anayasa Mahkemesine yapılan başvurularda başvuru formunda yer
alan başvurucunun kamuya açık belgelerde kimliğinin gizli tutulması talebi ve
bunun gerekçesi bölümünde başvurucunun gizlilik talep gerekçesi “kişisel tercih
nedeni ile” şeklinde ifade edilmiştir.
Başvurucu yönünden davanın niteliği de gözetildiğinde, Yatağan
Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan aleni ve kamu bilgisine açık yargılamadaki
taraf kimliğinin, Anayasa Mahkemesi kararlarında yer aldığında, kimliğini
gizlemeyi gerektiren yüksek menfaatinin ne olduğu, ya da bu anlamdaki zorunluluğun
varlığını kabul etmeye yarayacak bilgi ve belge ile Mahkememizi bu kanaate
ulaştıracak bir açıklama ve gerekçe bulunmadığından ve ayrıca başvuru
dilekçesinde yer alan “kişisel tercih nedeni” şeklindeki gerekçenin keyfilik
ifadesi ve hukuki içerikten yoksun olması nedeniyle, çoğunluğun verdiği
gerekçesiz KABUL kararına katılınmamıştır.
|
|
|
|
Üye Serruh KALELİ |
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.