17. Hukuk Dairesi 2016/4177 E. , 2019/440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 01/01/2012 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni, trafik ve kasko sigortacısı olduğu aracın yakıt doldurtmak için aracının yanında bekleyen davacıya çarptığını ve davacının ağır yaralanarak çok uzun bir tedavi gördüğünü, tedaviye ilişkin masraflar yaptığını, davacının vücudunda kaza sebebiyle kalıcı izler oluştuğunu organ kayıpları söz konusu olduğunu, davacının söz konusu kazanın meydana geldiği tarihte şoförlük yaptığını, kaza tarihi itibari ile 1.500,00 TL-2.000,00 TL civarında aylık kazanç elde ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her üç davalıdan 1.000,00 TL belirsiz maddi tazminat ile sürücü ve işletenden 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasında; davanın ıslah talebi de gözetilerek bilirkişi raporu ile tespit edilen 149.952,07 TL"nin davalı ... şirketi için sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tahsilde
tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müteselsilen tahsiline, davalılar ... ve ... için tahsilde tekerrür olmamak üzere 01/01/2012 kaza tarihinden itibaren kademeli yasal faiz uygulanmasına, davalı ... şirketi için 1.000,00 TL için 14/05/2012 dava, kalan kısım için 15/09/2015 ıslah tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak üzere yasal faiz uygulanmasına, manevi tazminat davasında; davanın kısmen kabulü ile takdiren 20.000,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı ... ile ..."dan tahsilde tekerrür olmamak üzere tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair ve davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK."nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Yukarıda anılan hükümlere göre, davalı ... şirketi bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğundadır. Bu itibarla, sigorta şirketlerine başvuru yapılması veya dava açılmasıyla; kaza, davalı ... şirketlerine ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı ... şirketine 14.02.2012 tarihinde başvurduğu kabul edilerek 8 iş gün sonrası olan
24.02.2012 tarihinde davalı ... şirketinin temerrüde düştüğünün kabul edilmesi, kabul edilen tüm tutara temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava-ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair ve davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3. bendindeki "1.000,00 TL için 14/05/2012 dava, kalan kısım için 15/09/2015 ıslah" ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine "24.02.2012" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 8.340,72 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.