Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 1985/239
Karar No: 1986/2943
Karar Tarihi: 10.11.1986

Danıştay 9. Daire 1985/239 Esas 1986/2943 Karar Sayılı İlamı

Daire : DOKUZUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 2943
Esas Yılı : 1985
Esas No : 239
Karar Tarihi : 10/11/986

MÜŞTEREK MALİKLER ARASINDA YAPILAN TAKSİM VE İFRAZLAR VERGİYE TABİ OLMAYIP BU İŞLEMLERDEN VERGİ ALINMASI V.U.K 116. MADDESİNDE BELİRTİLEN VERGİ HATALARINDAN BİRİNİ TEŞKİL ETTİĞİNDEN SÖZ KONUSU VERGİNİN TERKİNİ İSTEMİNİ REDDEDEN MALİYE BAKANLIĞI İŞLEMİNDE İSABET BULUNMADIĞI HK.
Dava,müşterek mülkiyet esasına göre maliki bulunduğu taşınmazın satılması nedeni ile salınan Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisinin süresi içinde ödenmediği iddiası ile adına düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali için yaptığı düzeltme ve şikayet başvurularının reddi üzerine açılmış bulunmaktadır.
1318 sayılı Finansman Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 33. maddesinde,Türkiye'deki arazi,arsa ve bunların üzerindeki binaların ivazlı veya ivazsız devir veya temlikinden ve bunların karşılıklı olarak trampa edilmesinden doğan değer farklarının vergiye tabi olduğu hükme bağlanmış olup, parantez içindeki ifade ile, veraset yolu ile intikaller ve kanuni mirasçılara yapılan şartlı veya şartsız hibeler, kanuni mirasçılar arasında yapılan her nevi taksim ve ifrazlar bu hükümdışında tutulmuştur.
Bu yasal düzenlemeden müşterek malikler arasında yapılan taksim ve ifrazların vergiye tabi olmadığı açıkça anlaşılmaktadır.Maddede sözü geçen taksimin nasıl yapılacağı ise Türk Medeni Kanununun 628.maddesinde açıklamış olup, buna göre müşterek mülkiyet aynen taksim ile nihayet bulacağı gibi bedeli hissedarlar arasında tevzi olunmak üzere pazarlık veya müzayede suretiyle satım ile veya hissedarlardan bir veya birkaçı tarafından diğerlerine ait hisselerin iktisabı ile de nihayet bulacağı hissedarlar taksimin nasıl yapılacağı hususunda ittifak edemedikleri takdirde müşterek mülkün kıymetine ehemmiyetli bir noksan arız olmaksızın taksim kabil ise,hakimin aynen taksimi ve kabil değil ise hissedarlar veya üçüncü kişiler arasında müzayede ile satılmasını emredeceği, aynen taksimde hisselerin eşitliği temin edilememişse ivaz ilavesi ile tadil olunacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan,213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116.maddesinde vergi hatası,vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tarif edilmiş ve müteakip maddelerde bu hataların neler olduğu açıklanmıştır.
Anılan yasanın 118. maddesinin 3 numaralı bendinde, açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir,servet,madde, kıymet,evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması da düzeltilmesi gereken vergilendirme hataları arasında sayılmaktadır.
Dava konusu olayda,yükümlüye veraset yolu ile intikal eden taşınmaz üzerindeki iştirak halindeki mülkiyetin 1978 yılında müşterek mülkiyete dönüştürüldüğü ve tarhiyatın müşterek mülkiyete konu bu taşınmazın aynı yıl içinde satılması nedeni ile yapıldığı anlaşılmakta olup,ihtilaf konusu taşınmaza ilişkin satış bedeli pay edilmek suretiyle müşterek mülkiyet sona erdirildiğinden,olayın yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca Gayrımenkul Kıymet Artışı Vergisine tabi tutulması mümkün değildir.
Bu durumda, açıkça vergi mevzuuna girmeyen bir işlemden dolayı vergi alınması Vergi Usul Kanununun 116.maddesinde belirtilen vergi hatalarından birini teşkil ettiğinden bu verginin terkini isteği ile yapılan düzeltme talebinin reddine ilişkin Maliye ve Gümrük Bakanlığı yazısı ile tesis edilen işlemin iptaline oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU : Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak çözümleyeceği davalar arasında Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yolu ile vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlere karşı açılan iptal davalarıda sayılmıştır.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 24. maddesinin -j- bendindeki bu hüküm nedeniyle açılacak iptal davalarının konusu ve kapsamının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun altıncı kısmının üçüncü bölümünde yer alan "Vergi Hatalarını Düzeltme" başlıklı hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir.Sözü geçen bölümdeki 117. maddede hesap hataları, 118. maddede ise vergilendirme hatalarının tanımı yapılmış olup, 116. maddedede ise,vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması vergi hatası olarak kabul edilmiştir.
Diğer taraftan, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri,İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun,Vergi Mahkemelerinin görevlerini düzenleyen 6. maddesinde vergi mahkemelerinin genel bütçeye, İl Özel İdareleri,Beldiye ve köylere ait vergi, resim harçlarla benzeri mali yükümler ve bunlara ilişkin zam ve cezalar ile tarife uyuşmazlıklarını ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkları çözümleyecekleri hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde ise,kendisine ödeme emri tebliğ olunanların böyle bir borcu bulunmadığı veya kısmen ödediği ya da zamanaşımına uğradığı iddiaları ile ödeme emrine itiraz edebilecekleri belirtilmiştir.
Bu hükümlerden, kendilerine ödeme emri tebliğ edilen kişilerin, açık bir vergi hatası bulunmadıkça,ancak yetkili vergi mahkemesi nezdinde usulüne uygun olmak kaydı ile dava yoluna gidebilecekleri anlaşılmaktadır.
Olayda,ödeme emrine karşı yapılan ve diğer hissedarlar adına tarh edilen Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergilerinin itiraz sonucu ortadan kalktığı ve kendisine ihbarnamelerin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği yolundaki davacı iddiaları,Vergi Usul Kanununun yukarıda anılan hükümlerinde açıklanan vergi hataları kapsamına girmediğinden,Vergi Mahkemesince çözümlenmesi gereken bu hukuki ihtilaf hakkında yapılan düzeltme isteminin reddi yolunda tesis edilen işleme karşı açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekeceği oyuyla çoğunluk kararına karşıyız.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi