MAHKEMESİ : İzmir 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2014
NUMARASI : 2013/191-2014/170

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sürücüsünün kusurlu olarak müvekkiline ait araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.947,15 TL hasarın 29.11.2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini; 17.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile de, müvekkilin zararının Euro üzerinden hesaplanarak fiili ödeme günündeki kur üzerinden tahsil edilmesi, 4.041,72 Euro"nun 29.11.2012 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanarak Türk Lirası olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın Türk Lirası üzerinden açıldığı, ödeme tarihindeki kur farkının istenmesinin talebin aşılması olarak değerlendirildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 8.947,15 TL tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 99/son maddesi ve HGK."nun 10.12.2003 gün ve 2003/4-754 E, 2003/749 K. sayılı kararı uyarınca, zarar, zarar gören açısından hangi para birimine göre doğmuşsa, o para biriminin tazminat olarak talep edilmesi amaca uygunluk yönünden kabul edilmelidir. Ancak anılan yasa maddesi uyarınca hükmedilecek yabancı paranın fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığına hükmedilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı vekili, hasar bedelinin fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL karşılığının ödenmesini istemiştir.
O halde mahkemece, Euro üzerinden hesaplanan tazminatın fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek Türk Lirası karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 14.10.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.