11. Ceza Dairesi 2019/4749 E. , 2020/7115 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Katılan vekilinin 30/07/2015 havale tarihli temyiz dilekçesinin içeriği itibarıyla temyiz isteminin, sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik olduğu anlaşılmakla, katılan vekili yönünden bu hükme hasren temyiz incelemesi yapılmıştır.
... Tarım Ür. İth. İhr. Ltd. Şti.’nin farklı dönemlerde ortak ve yetkilileri olan sanıkların, “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıklardan ...’nın savunmasında, ... isimli kişinin iş yerinde sekreter olarak çalışmak üzere başvurduğunu, ... ve ... isimli şahısların satışı yapılan malzemelerden pay alabilmesi için şirkete ortak olması gerektiğini söylemeleri üzerine bu kişilerle birlikte notere gittiklerini, şirket müdürü olmadığını, sahte fatura düzenlemediğini, kandırıldığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi; soruşturma aşamasında alınan beyanında, o dönem bu kişilerin kendisinden vekaletname aldıklarını, ismi geçen kişilerce kandırıldığına yönelik ... Cumhuriyet Karakolu’nda ifade verdiğini, sözlü olarak ... Vergi Dairesi’ne müracaat ettiğini bildirmesi; sanık ...’nın savunmasında, devir tarihi olan 14/04/2009 tarihine kadar şirketin yetkilisi olduğunu, ancak şirketin kuruluşundan itibaren faaliyetinin olmadığını, ... aracılığıyla hisselerini sanık ...’ya devrettiğini bildirmesine karşın, şirketin sahte fatura düzenlemeye başladığının belirtildiği 01/03/2009 ile sanığın hisselerini devrettiği 14/04/2009 tarihleri arasında düzenlenen fatura bulunup bulunmadığına yönelik dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, 13/09/2012 tarihli ve 2012-A-2233/13 sayılı Vergi Suçu Raporu ve eklerine göre sanık ...’nın devir tarihine kadar faaliyette bulunmadığını beyan ettiği şirketin, 08/01/2009 tarihi itibarıyla market işletmeciliği yapmak üzere şube açılışı bildiriminde bulunduğunun, sanığın hisselerini devrettiği tarihten sonra 24/04/2009 tarihinde şirket adına ... isimli muhasebeci tarafından verilen 1.382.102,73 TL matrahlı düzeltme KDV beyannamesi’nin, sanık ... ile sahte belge düzenleme fillerini ilişkilendirmek için yapılmış muvazaalı bir işlem olduğu hususlarının bildirilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1-Sanıkların savunmalarında isimleri geçen ... ve ... isimli kişiler ile muhasebeci ...’nın, açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek duruşmaya celp edilmeleri, CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla bilgilerine başvurulması, özellikle tanık ...’dan sanık ...’yı tanıyıp tanımadığı, bahse konu düzeltme beyannamesini sanığın talebi üzerine verip vermediği hususlarının ayrıntılı olarak sorulması,
2-Sanık ...’nın savunmasında belirttiği üzere, şirket işlerinin yürütülmesi için ..., ... ya da bu kişilerle bağlantılı başkaca kişilere verilmiş bir vekaletname bulunup bulunmadığının, sanığın bu olaylarla ilgili Emniyet yada ... Vergi Dairesi Başkanlığı’na müracaat edip etmediğinin araştırılması,
3-Sanık ...’nın şirket ortağı ve yetkilisi olduğu 01/03/2009-14/04/2009 tarihleri arasında düzenlenen herhangi bir fatura bulunup bulunmadığının araştırılması; sanıklar tarafından düzenlendiği iddia olunan kanaat oluşturacak sayıdaki fatura asıllarının, vergi dairesinde de sorulmak suretiyle, temin edilerek dosyaya getirtilmesi, faturalar üzerindeki imza-yazıların sanıkların, ... veya ...’in eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması,
4-Faturalar üzerindeki imza ve yazıların sanıkların, ... veya ...’in eli ürünü olmadığının belirlenmesi halinde; özellikle faturaları kullanan kişi yada şirket yetkililerinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitiyle duruşmaya celp edilmeleri, CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak sanıkların savunmaları doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, faturaları kullanan tanıklardan faturaları kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları hususlarının ayrıntılı olarak sorulmasından sonra, sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulması,
5-Kabule göre de;
a)213 sayılı VUK’nin 367. maddesi uyarınca dava şartı olan ... Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 14/02/2013 tarihli 2013/12 ve 2013/13 sayılı komisyon mütalaalarının yalnızca “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçuna ilişkin olduğu; ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 10/06/2014 tarihli 2013/4831 Soruşturma ve 2014/3890 Esas sayılı iddianamesi ile mütalaa dışına çıkılarak sanıklar hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun yanında, “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan da kamu davası açıldığı, her takvim yılında işlenen “sahte fatura düzenleme” eylemlerinin ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu cihetle; iddianameye konu olan “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçu yönünden, 213 sayılı VUK’nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin ilgili Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması, mütalaa verilmeyeceğinin anlaşılması durumunda sanıklar hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, her iki takvim yılından da tek hüküm kurulması,
b)5237 sayılı TCK"nin 43. maddesine göre “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle, aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura düzenlediği kabul edilen sanık ... hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
c)“Sahte fatura düzenleme” suçundan sanık ... hakkında mahkûmiyet hükmü kurulurken, hüküm fıkrasında suç adının “resmi belgede sahtecilik” olarak yanlış belirtilmesi,
d)Sanık ... yönünden; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanık ...’nın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 04/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.