Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/1622
Karar No: 2021/832
Karar Tarihi: 09.06.2021

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/1622 Esas 2021/832 Karar Sayılı İlamı


T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1622
Karar No : 2021/832

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - ..
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2008 yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen hasılatın bir kısmının 2008 yılının Nisan dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilmeyerek bu hasılatın katma değer vergisi yönünden beyan dışı bırakıldığından bahisle takdir komisyonu kararı uyarınca 2008 yılının Nisan dönemine ilişkin re'sen salınan katma değer vergisi ile verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi ... Kurulunun bozma kararına uyarak davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
01/04/2008 tarihinden itibaren madeni yağ toptan ticareti faaliyetiyle iştigal eden davacının işi bırakması nedeniyle mükellefiyeti 31/12/2009 tarihi itibarıyla terkin edilmiştir. 2008 yılının Nisan dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesini vermediği tespit edilen davacı takdir komisyonuna sevk edilmiş, takdir komisyonunca takdir olunan matrah üzerinden dava konusu vergi salınmış, vergi ziyaı cezası kesilmiştir.
Davacı, dilekçesinde 2008 yılının Nisan ayında ticari faaliyetine başladığını, rahatsızlığı nedeniyle 2008 yılının Eylül ayından sonra ticari faaliyetine tamamen son verdiğini belirtmiş olup uyuşmazlık konusu dönemde ticari faaliyette bulunmadığı ya da bu döneme ait katma değer vergisi beyannamesini verdiği yönünde davacının herhangi bir itirazı bulunmamaktadır.
Davacının dava konusu döneme ait katma değer vergisi beyannamesini vermediği dikkate alındığında, olayda re'sen takdir nedeninin bulunduğu açıktır. Buna göre davacının takdir komisyonuna sevki ile vergi matrahının takdir komisyonunca takdir edilmesinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesine aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Takdir komisyonu kararının incelenmesinden, davacının 2008 dönemi katma değer vergisi beyannamelerinde toplam 101.276,31 TL; 2008 yılı gelir vergisi beyannamesinde ise 179.360,85 TL hasılat beyan ettiği belirtilerek, iki tutar arasındaki farkın (78.084,00 TL) dönem matrahı olarak takdir edildiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, takdir olunan matrahın hukuka uygun olduğu anlaşıldığından bu matrah esas alınarak tarh edilen vergi ve kesilen cezada yasal isabetsizlik bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 27/03/2018 tarih ve E:2014/11785, K:2018/1827 sayılı kararı:
Vergilendirilecek kazancın gerçek veya gerçeğe en yakın biçimde tespit edilmesi; hesap durumlarının doğru şekilde araştırılması, eleştirilecek hususlarla ilgili saptamaların sağlıklı yapılması ve bu saptamaların isabetli bir biçimde değerlendirilmesine bağlıdır.
Olayda, davacıya ait ilgili dönem defter ve belgeler incelenmeden ve başka bir araştırma yapılmadan, yalnızca ilgili dönem katma değer vergisi beyanı ve hasılatı dikkate alınmak suretiyle varsayıma dayalı takdir edilen katma değer vergisi matrahında ve bu matrah esas alınarak salınan vergi ve kesilen cezada hukuka uygunluk, davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamıştır.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuş, davalının kararın düzeltilmesi istemini reddetmiştir.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Davacı tarafından verilen beyannamelerdeki bilgilerden hareketle somut olarak saptanan tutarlar esas alınıp dönem matrahının tespit edildiği, davacının beyanlarını içeren bu bilgilerin gerçeği yansıtmadığı noktasında gerek dava gerekse temyiz dilekçesinde herhangi bir iddia ve itirazda bulunulmadığı gibi söz konusu bilgilere itibar edilmeme gerekçelerinin davacı tarafından geçerli belgelerle ortaya konulamadığı görülmektedir.
Vergi mahkemesi ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Mahkeme kararında, 2008 yılının Nisan dönemine ilişkin beyannamenin verildiğine ilişkin herhangi bir iddialarının olmadığı belirtilmiş ise de dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesiyle birlikte sunulan beyannameyle birlikte söz konusu döneme ilişkin beyannamenin verildiği hususun kanıtlandığı, ticari faaliyetinin sona ermesi ve mükellefiyet kaydının kapatılmasından sonra adlarına yapılan tarhiyatın hukuka uygun düşmediği, zira bu konuda davalı idarece herhangi bir açıklama istenmediği, diğer taraftan, Mahkemece, yasal defter ve belgelerinin bilirkişi tarafından incelemesi talebinin dikkate alınmadığı, bu talebin dikkate alınması halinde matrahın re'sen takdir edilen tutarda olmadığının tespit edileceği, davalı idarece, yasal defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması konusunda talepte bulunulmadan doğrudan takdir komisyonuna sevk edilmesinde hukuki isabet bulunmadığı, takdir komisyonunca, emtia alış ve satışları ile vergiye tabi olmayan gelirlerine yönelik herhangi bir inceleme yapılmaksızın takdir edilen matrah üzerinden salınan vergi ve kesilen cezanın hukuka aykırı olduğu belirtilerek Mahkemenin ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacının 2008 yılının Nisan dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesini vermediği, bu nedenle takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden salınan vergi ve kesilen cezada hukuki isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Davacı tarafından temyiz dilekçesinde, 2008 yılının Nisan dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinin yasal süresi içerisinde verildiği ve dava dosyasına sunulduğu ileri sürülmüş ise de 08/05/2013 tarihinde Mahkeme kaydı alan dilekçenin eki dava dosyasına sunulan beyannamenin 2008 yılının Mayıs dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesi olduğu ve dava dilekçesinde sunulan beyannamelerin 2008 yılının Nisan dönemi hariç diğer dönemlere ilişkin katma değer vergisi beyannameleri ile gelir vergisi ve geçici vergi beyannamelerine ilişkin olduğu görülmektedir. Bu itibarla davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen değinilen iddia ve diğer iddiaların, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3- Davacıdan hüküm altına alınan tutar üzerinden mahkemece karara bağlanan nispi harç mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri ve Kanun'a ek (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY:

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi