Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23355
Karar No: 2014/19023
Karar Tarihi: 18.12.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23355 Esas 2014/19023 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/23355 E.  ,  2014/19023 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 09/10/2014
    NUMARASI : 2014/1228-2014/267

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı E.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı park halindeki araca davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın % 100 kusurlu olarak çarpması sonucu hasarlanmasına neden olduğunu, sigoralıya hasar bedelinin ödendiğini belirterek 3.367,00.-TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 09.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
    Davalı H.. A.. vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, kusuru, sorumluluğu kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı F.. K.., mahkemenin yetkisiz olduğunu, kaza yeri ve ikametinin Bolu olması sebebiyle davanın Bolu"da açılması gerektiğini, kusuru kabul etmediğini, zarardan diğer davalı ZMSS şirketinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; F.. K.."ın süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararı dikkate alındığında davanın trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat alacağına ilişkin olduğu, davalılardan F.. K.."ın yerleşim yeri adresi ve kazanın meydana geldiği yerin Bolu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, davacı sigorta şirketinin adresi İstanbul ise de birden fazla davalı olduğundan davalılardan birinin ikametgahı ve kaza yeri aynı olmakla ortak yetkili mahkemenin Bolu Asliye Ticaret Mahkemesi olacağı gerekçesi ile yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı E.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 6102 sayılı TTK"nın 1472. maddesi gereğince sigortalıya ödenmiş olan hasar bedelinin haksız fiil sorumlularından rücuen tazmini istemine ilişkindir.
    Trafik kazası nedeniyle oluşan hasar nedeniyle sigortalısının zararını karşılayan kasko sigortacısının ödediği miktarı davalı işleten, sürücü ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı şirketten rücuan tazminine yönelik davanın temeli, motorlu araç kazasından dolayı hukuki sorumluluğa dayanmaktadır (YHGK., 25.12.2002 tarih, 2002/11-1105 Esas, 2002/1102 Karar).
    TTK"nun 1301. maddesi (6102 sayılı TTK m. 1472) hükmü gereğince kasko sigortacısı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, kasko sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir.
    Davada, işleten ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısının yer aldığı durumlarda davanın hukuki dayanağı, TTK"nın 1301. maddesi yanında 2918 sayılı Kanun"un 85 vd. maddelerinde yazılı hukuki sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı açıktır ( 2918 s.K. m. 85 ve 110 ).
    1086 sayılı HUMK"nın 9. maddesinin 2. fıkrası; "Davalı birden fazla ise, dava bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılır. Şu kadar ki, kanunda dava sebebine göre, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme kabul edilmiş ise, davaya o mahkemede bakılır. Ancak davanın sırf davalılardan birini kendi mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı belirtiler veya başka delillerle anlaşılırsa mahkeme onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir" hükmünü içermektedir (6100 sayılı HMK m. 6, 7). Yine aynı Yasa"nın 21. maddesinde ise "Haksız bir fiilden mütevellit dava o fiilin vuku bulduğu mahal mahkemesinde ikame olunabilir" hükmü yer almaktadır (HMK m. 16). Diğer taraftan, 2918 sayılı KTK"nun "Hukuki Sorumluluk ve Sigorta" başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde "Ortak Hükümler" ana başlığı altında "Yetkili Mahkeme" alt başlıklı 110. maddesinde ise; "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi,kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir" ifadesine yer verilmiştir.
    Bilindiği gibi ilke olarak bir davada, davalı sayısı birden fazla ise, dava bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi (HMK m. 7/I; HUMK"nın m. 9/II.c.1), aynı Kanun"un 16. maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Bunların yanında ve öncelikle 2918 sayılı KTK"nın 110. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, ihtiyari ve zorunlu sorumluluk sigortası yapan şirketler aleyhine de işleten ve sürücü ile birlikte açılması halinde hem bu kanun hemde HUMK"nın 9. maddesi (HMK m. 6) uyarınca bu davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir. KTK"nın 110. madde son cümlesinde yer alan kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de, dava açılabileceği kuralı kesin yetki kuralı olmayıp, davacıya tanınan bir seçimlik haktır. HMK"nin haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde de esasen HMK"nin 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki söz konusu değildir. Yasa koyucunun maddenin düzenlenmesinde ortaya koyduğu gerekçeden de bu durum anlaşılmaktadır. Adalet Komisyonu Gerekçesinde haksız fiilden doğan davalarda uygulamada ve doktrinde oluşan görüşler dikkate alınarak haksız fiilin işlendiği yer dışında zararın meydana geldiği yer, gelme ihtimalinin bulunduğu yer ve karşılaştırmalı hukuktaki örnekler de dikkate alınarak zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olarak kabul edilmiştir.
    Bu anlamda dava sebebi olan haksız fiil halinde dahi HMK"nin 16. maddesi gereğince birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanımmış olması göz önüne alındığında bu maddenin amacına aykırı bir yorumla HMK 7/I. maddesi gereğince haksız fiilin vuku bulduğu yerin tüm davalılar için kesin yetkili mahkeme olarak kabul edilmesi ve HMK"nin 6. maddesinde düzenlenen genel yetkili mahkeme yetkisinin kaldırdığı şeklindeki bir yorum mümkün değildir.
    Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
    Somut olayda, işleten/sürücü ve trafik sigortacısına yöneltilen davada, dava davalılardan H.. A... ticari
    merkezinde açılmış olması ve yukarıda açıklanan gerekçelerle kesin yetki kuralının somut olay bakımından uygulanmasının söz konusu olamayacağı dikkate alınarak yetki itirazının reddiyle işin esasına girilerek tarafların iddia, savunma ve delilleri toplanarak varılacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı E.. A.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi