4. Hukuk Dairesi 2016/5127 E. , 2018/206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ... Mah. Zirai İlaç Nak. Dış Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/05/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine, manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı tarafça ... İcra Müdürlüğünün 2009/4370 esas sayılı dosyası ile yapılan takipte, 14/01/2010 tarihinde müvekkili şirkete ait 250 çuval kuru üzümün takip borçlusu ... ... ait olduğu iddiasıyla haczedilerek muhafaza altına alındığını, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/16 esas 2011/20 karar sayılı dosyasında istihkak iddiasıyla açılan dava sonucunda haczedilen 250 çuval kuru üzüm üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeden 15/02/2011 tarihinde kesinleştiğini, haczedilen üzümlerin uzun süre beklemesi nedeni ile tonaj ve değer kaybına uğrayarak bozulmasına sebep olduğunu, hacizden sonra müvekkili şirketin ticari itibarının zedelendiğini belirterek, maddi ve manevi zararının giderilmesini istemiştir.
Davalı vekili, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu kuru üzümün geç satılmasından dolayı davacının herhangi bir maddi kaybının olmadığı gerekçesi ile davacının maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine, manevi tazminat istemi yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, mahkemece alınan 28/01/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda, 14/01/2010 tarihli haciz nedeniyle muhafaza altına alınan 250 çuval kuru üzümün, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/16 esas 2011/20 karar sayılı kararının kesinleşme tarihi olan 15/02/2011 tarihine kadar geçen sürede, uzun süre bekletilmesinden dolayı; gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı, yağmurlu hava veya iklim değişikliği ile üzümlerin yüzeyine yoğunlaşan havadaki rutubetin su damlacıklarına dönüşerek renginin
kararmasına, çuvallarda bekletilmesi nedeniyle de dış görünüşünün mat bir renk almasına ve üst üste istiflenmesi ile topaklanma sonucu şekerleşme oranının kısmen artmasına neden olduğu, bu hali ile kalitesindeki düşmeden dolayı alıcılar tarafından eski mahsül olarak kabul edilerek satış fiyatının % 5 oranında azalacağı, bu itibarla dara değeri ve fire kaybı düşüldükten sonra toplam zararın 3.903,07 TL olduğu tespit edilmiştir. Şu halde oluşan zararın kapsamı mahkemece alınan bilirkişi raporu ile belirlendiğine göre, mahkemece bu miktarın hüküm altına alınması gerektiği halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı B.K"nun 49. maddesinden (6098 sayılı T.B.K"nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu nedenle de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte kötü niyetli ve kusurlu olduğu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz.
Somut olayda, dava dışı borçlunun davacı şirket sahibinin babası olduğu, haciz mahallinde hazır bulunduğu, haczin yapıldığı işyerinin tabelasında takip borçlusu ... ... isminin yazdığı, yazıhane kısmındaki masa üzerinde bulunan kartvizitler de ... ... şahsına ait kartvizitler olduğunun görülmesi neticesinde haczin icra edildiği anlaşılmaktadır. Davacı şirketin üçüncü kişi sıfatı ile istihkak iddiası üzerine İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılmış ve yargılama sonucunda da lehine karar verilmiştir. Açıklanan nedenle manevi tazminat isteminin reddi gerekir. Mahkemece, manevi tazminata yönelik istemin kısmen kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına, (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 18/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.