4. Hukuk Dairesi 2016/1018 E. , 2018/249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... (... Tes. San. Tic. A.Ş. adına temsilen) vekili Avukat ... tarafından, davalı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ... Gümrük Müdürlüğü aleyhine 12/03/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız el koymadan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Tarafların isim ve unvanının mahkeme karar başlığında hatalı gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız el koymadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; firmanın 23/12/1998 tarihli gümrük giriş beyannamesi ile ithal etmek istediği 12 kalem tıbbi cihazın yapılan incelemesinde 10 yaşından büyük olduğu, ithalinin mümkün olmadığı gerekçesiyle cihazlara el konulduğunu, açılan ceza davasında ise kamu davasının düşmesine ve el konulan tıbbi cihazların sanık davacıya iadesine karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine de el konulan eşyanın iadesi için davalı idareye başvurulduğunu ancak iadenin gerçekleşmediğini belirterek, oluşan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; el konulan tıbbi cihazların bedelsiz olarak Sağlık Bakanlığına tahsis edildiğini, kamu kuruluşlarına bedelsiz tahsis edilen eşyanın iadesinin mümkün olmayacağını, davacıya iadesine karar verilen eşya hakkında eşya sahiplerine ödeme yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme de bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulü ile el konulan cihazların tasfiye edilmesi nedeniyle iadesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bedellerinin davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının yurt dışından ithal ettiği bir kısım tıbbi cihaz için gümrük müdürlüğüne beyanname verdiği ancak yapılan incelemede 10 yaşından büyük oldukları ve ithalinin mümkün olmadığı gerekçesiyle 12 adet cihaza el konulduğu ve davacı hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise üç kişilik makine mühendisi bilirkişi kurulunca, hatanın, davacı ithalatçı firmaya gelen 12 kalem tıbbi cihazın ihracatçı firmanın yaptığı yanlışlık sonucu model yıllarına uymamasından kaynaklandığı, kaçakçılık suçunun oluşmadığı ve malların mahreci ülkesine iadesinin uygun olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. Sanık davacı hakkında ... . Ağır Ceza Mahkemesinin 13/12/2002 gün, 2001/310 esas ve 2002/387 karar sayılı ilamı ile bireysel kaçakçılık suçundan dolayı açılan kamu davasının 4616 sayılı yasanın 1/4. maddesi uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verilmiş, ardından ... . Ağır Ceza Mahkemesinin 16/11/2012 gün, 2012/327 esas ve 2012/423 karar sayılı ilamı ile zamanaşımından düşme ve kaçak olduğu anlaşılamayan eşyaların sanığa iadesine karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 04/01/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Şu halde; davacının, yurt dışından ithal ettiği malların denetim ve kontrolünü gereği gibi yaparak evrak üzerindeki nitelik ve model yılının fiziki durumu ile uyuşup uyuşmadığını tam olarak tespit ettikten sonra yurda girişini yapması gerekirken, ithalatçı firma olarak üzerine düşen denetimleri yapmaması zararın oluşmasında davacının müterafik (bölüşük) kusurunu oluşturmaktadır. Mahkemece, hesaplanacak tazminattan olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43. maddesi gereğince uygun bir indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.