
Esas No: 2015/23920
Karar No: 2018/1004
Karar Tarihi: 31.01.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/23920 Esas 2018/1004 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, davacı ... tarafından, dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmek sureti ile konut kredisi kullanıldığını, bu kredinin 2007 yılında tamamen ödenerek kapatıldığını ve ipotek tesis edilen konutun diğer davacılara 23/5/2007 tarihinde satılarak tapuda devredildiğini, ancak davalı bankanın ödenen krediye karşın ipoteği kaldırmayarak 2012 yılında Nefi’ye ait başka kredi borçlarından kaynaklı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile haklarında takip başlattığını, bu takibe dayanak banka işlemleri, kredi sözleşmesi ve ipotek belgesinin açıkça genel işlem koşullarına aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, haklarında yapılan takibin tedbiren durdurulması ile taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Banka, ipotek belgesinde açıkça bankaya karşı doğmuş ve doğacak bütün borçları karşılamak üzere ipotek tesis edildiğini kaldı ki tapu kayıtlarının aleniliği gereği taşınmazın ipotekli olarak alındığının kabulü gerektiğini savunurak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, birden çok sebeple alacaklı olan bankanın daha az teminatlı alacak için mahsup hakkı bulunduğu ve tapuda aleniyet ilkesi gereği tarafların iyi niyet iddiasında bulunamayacağı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacılardan Nefi tarafından kullanılan konut kredisine teminat olarak dava konusu taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin, konut kredisi kapatılmasına karşın davacı ...’nin başka borçlarına binaen beş yıl sonra takip konusu yapılması nedenine bağlı ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, birden çok sebeple alacaklı olan bankanın daha az teminatlı alacak için mahsup hakkı bulunduğu ve tapuda aleniyet ilkesi gereği tarafların iyi niyet iddiasında bulunamayacağı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Nevar ki, söz konusu kredi sözleşmesinin kullanıldığı ve ipoteğin tesis edildiği sırada davacı ...’nin takibe konu olan diğer borçlarına ilişkin kredilerin açılmış ve kullandırılmış olup olmadığı tespit edilmediği gibi ipteğin ilk olarak tesis edildiği konut kredisi dahi dosya arasında bulunmamaktadır. Bu noktada davacıların haksız şart ve genel işlem koşullarına aykırılık iddialarının incelenmesi ve değerlendirilmesi mümkün değildir. Mahkemece öncelikle anılı eksik hususlar tamamlanmalı, gerektiğinde yeniden rapor temini sağlanarak Tüketici Yasası kapsamında banka tarafından yapılan dava konusu işlemin haksız şart teşkil edip etmediği tartışılmalı ve sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir. Hal böyle olunca, eksik incelemeye dayalı davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.