
Esas No: 2021/798
Karar No: 2021/3164
Karar Tarihi: 08.06.2021
Danıştay 10. Daire 2021/798 Esas 2021/3164 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/798
Karar No : 2021/3164
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Sağlık Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından işletilen "Özel … Hastanesi"nde 19/11/2013 tarihinde yapılan ara teftişte, fizik tedavi ünitesinde sağlık çalışanı olmadıkları halde fizik tedavi teknisyeni yazan yaka kartlı personellerin sağlık çalışanı olarak çalıştıklarının tespit edildiğinden bahisle Özel Hastaneler Yönetmeliğinin eki "Özel Hastaneler Denetim Formu"nun "I. Bölüm Faaliyete Esas Bilgiler" başlığı altında düzenlenen 43. satırı uyarınca hastanenin tamamında 10 gün süreyle faaliyetin durdurulmasına ilişkin Gaziantep Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptaline ilişkin ısrar kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 18/02/2019 tarih ve E:2017/512, K:2019/639 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak ve işin esasına girilerek, davacı hastanenin fizik tedavi ünitesinde sağlık görevlisi olmayan kişilerce sağlık hizmeti verildiğine ilişkin şikayet üzerine soruşturmacılar tarafından yapılan incelemede, sağlıkçı olmayan İ.Ö. ve B.Ü. adına fizik tedavi teknisyeni olarak yaka kartları olduğunun tespiti üzerine tutanak tutulduğu ve Özel … Hastanesinin tamamında 10 gün süreyle faaliyetin durdurulmasına karar verildiği, sağlık hizmeti verdikleri iddia edilen İ.Ö. ve B.Ü.'nün ve fizik tedavi ünitesinde tedavi gören hastaların beyanları alınmaksızın incelemenin tamamlandığı, sağlık çalışanı olmayan kişilerce sağlık hizmeti verildiğine dair ihbar üzerine yapılan incelemede delillerin yeterince toplandığından söz edilemeyeceği, yeterli araştırma ve sorguya tabi tutulmaksızın incelemenin tamamlandığı, sağlık görevlisi olmayan kişilerce sağlık hizmeti verildiği hususu açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından bozma kararı verilmiş olmasına rağmen iptal kararında direnildiği, anılan olayda 3359 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı, davaya konu özel hastanede sahte unvanla sağlık personeli olmayan kişilerce sağlık hizmeti sunulduğunun tespit edildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2021 tarihinde esas yönünden oybirliğiyle, gerekçe yönünden oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde; Kanun'un, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, diğer genel hükümlerinin ise, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; 19. maddesinde; diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için, bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi, işyerinin kapatılması, ruhsat veya ehliyetin geri alınması ve kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonması gibi yaptırımlara ilişkin hükümlerin, ilgili kanunlarda bu kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklı olduğu hükmü yer almıştır.
Aynı Kanun'un 5. maddesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Zaman bakımından uygulama" başlıklı 7. maddesinde ise, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiştir.
27/03/2002 tarih ve 24708 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin (Değişik:RG-27.05.2012-28305) Ek-2 Özel Hastaneler Denetim Formu 1. Bölümünün 43. maddesi, "Sağlık çalışanı haricinde kişilerce sağlık hizmeti veriliyor mu? a) Hastanenin tamamında 10 gün süreyle faaliyet durdurulur. Ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunulur. b) Ölüm veya yaralanmaya sebebiyet verilmişse Hastanenin tamamında 30 gün süreyle faaliyet durdurulur. Ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunulur." şeklinde iken, 01/07/2014 tarih ve 29047 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddesiyle, 27/03/2002 tarih ve 24708 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin ekinde yer alan Ek-2 sayılı Form başlığıyla birlikte değiştirilmiş, "Özel Hastane Müeyyide Formu" başlıklı Ek-2 sayılı formun 21. maddesinde "Anılan Yönetmeliğin 66/ı bendinin ihlali halinde, 1. tespitte, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin binde üçü oranında idarî para cezası verilir. Bu kapsamda yetkisiz sağlık hizmeti sunulduğunun tespiti halinde bir ay faaliyeti durdurulur, ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur." hükmü getirilmiş; 23/01/2015 tarih ve 29245 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 14. maddesiyle Ek-2 sayılı formun 21. maddesi yeniden değişikliğe uğrayarak, "Yönetmeliğin 66/ı bendinin ihlali halinde, 1. tespitte, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin binde üçü oranında idarî para cezası verilir. Bu kapsamda yetkisiz sağlık hizmeti sunulduğunun tespiti halinde ilgili birimin faaliyeti bir ay süreyle durdurulur, ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur." şeklini almıştır. Anılan Yönetmeliğin 66. maddesinin (ı) bendinde, "Özel hastanede herhangi bir faaliyet alanının veya biriminin, yetkisi olmayan kişiler tarafından kullanımı yasaktır." hükmü yer almaktadır.
Buna göre; 01/07/2014 tarihinden önce dava konusu işlemin tesisine neden olan eylemin müeyyidesi, hastanenin tamamında 10 gün süre ile faaliyetinin durdurulması iken, 23/01/2015 tarihinden sonra aykırı davranışların müeyyidesi, 1. tespitte, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin binde üçü oranında idarî para cezası verilmesi ve bu kapsamda yetkisiz sağlık hizmeti sunulduğunun tespiti halinde ilgili birimin faaliyetinin bir ay süreyle durdurulması, ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması şekline dönüştürülerek özel hastaneler için lehe düzenlemeye gidilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 19. maddesindeki emredici hüküm gereği bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi, işyerinin kapatılması, ruhsat veya ehliyetin geri alınması gibi idari yaptırımları düzenleyen mevzuatta bu Kanunun zaman bakımından uygulamaya ilişkin genel hükümlerine uygun değişiklik yapılması gerekmesine rağmen özel hastaneler mevzuatında zaman bakımından uygulamaya ilişkin herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak cezai niteliği ağır basan bu tür idari yaptırımların dava konusu edilmesi halinde, Kabahatler Kanunu'nun anılan hükümlerinin gözardı edilerek ceza hukuku ilkelerinden biri olan lehe kanun uygulamasından davacıların mahrum edilmesinin de düşünülemeyeceği açıktır.
İncelenen uyuşmazlıkta, 02/10/2013 tarihinde kimliği gizlenen bir kişi tarafından internet üzerinden Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER'e) bir ihbar dilekçesi gönderildiği, söz konusu dilekçede; davacı şirketin işlettiği Özel … Hastanesinin Uzm. Dr. … adına kayıtlı fizik tedavi ünitesinde, fizik tedavi teknikeri adı altında hiçbir sağlık eğitimi almamış, bilgisiz, diplomasız, lise mezunu kişilerin hastaları fizyoterapist gibi tedaviye aldıkları ve hastaların sağlığını tehlikeye attıkları, bu kişilerin adlarının "…", "…", "…" ve "…" olduğu, bu kişilerin Uzm. Dr. … tarafından bizzat çalıştırıldığı, İl Sağlık Müdürlüğünden kontrole gelindiğinde bu kişilerin "hizmetli" ya da "hasta bakıcı" olarak tanıtıldıkları, fakat kontrolden sonra hasta almaya devam ettikleri, ayrıca Uzm. Dr. …'ın C ve D grubu olan hastalara A ve B grubu olarak rapor çıkartıp usulsüzlük yaptığı belirtilerek konuyla ilgili gerekli işlemin yapılmasının istenildiği, anılan ihbar sonrasında Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü görevlilerince (Özel Sağlık Hizmetleri şube müdürü, şube şefi ve şube personelinden oluşan üç kişilik bir ekip) hastanenin fizik tedavi ünitesinde 19/11/2013 tarihinde denetim yapıldığı, denetim sonrası düzenlenen tutanakta ise; hastanenin fizik tedavi ünitesinde bayanların hizmet aldığı bölümde "…" ve "…" isimli kişilerin bulunduğunun, bu kişilerin personel kimlik kartlarında "fizik tedavi teknisyeni" ibaresinin olduğunun, hastane genel müdür yardımcısının odasına gidildiğinin, hastanenin insan kaynakları sorumlusundan personel çalışma belgelerinin istenildiğinin, hastanenin insan kaynakları sorumlusu tarafından … ve …'nin "fizik tedavi yardımcı personeli" olduklarının beyan edilmesi sonrasında personel kimlik kartlarının teyit için istenildiğinin, denetim ekibine sunulan ve aynı kimlik kartları olduğu iddia edilen kartların "fizik tedavi teknisyeni" ibaresinin bulunduğu bölümde "fizik tedavi yardımcı personeli" ibaresinin yer aldığının görüldüğünün, kartlardaki farklılıktan şüphelenilerek hastanenin fizik tedavi ünitesine tekrar gidildiğinin, ilgili personelden kimlik kartları istenildiğinde "fizik tedavi teknisyeni" ibaresi olan kartların ibraz edildiğinin, kimlik kartlarının hastane görevlilerince yeniden basılmak suretiyle denetim ekibinin yanıltılmaya çalışıldığının belirtildiği, … ve … adına ikişer adet düzenlenen personel kimlik kartlarının tutanak ekine eklendiği, anılan tutanağın ve tutanak ekindeki personel kimlik kartlarının Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğüne sunulması sonrasında Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğünün 12/12/2013 tarihli yazısı ile Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden konuyla ilgili olarak görüş istendiği, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 15/01/2014 tarihli yazısında; Özel … Hastanesi hakkında Özel Hastaneler Yönetmeliğinin EK-2 Özel Hastaneler Denetim Formunun "faaliyete esas bilgilerin" düzenlendiği 1. bölümünün 43.maddesinin (a) bendi uyarınca işlem tesis edilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğünün 06/02/2014 tarihli yazısı ile konunun Valilik Makamına sunulduğu, Valilik Makamının aynı tarihli oluru ile hastanenin tamamında 10 gün süreyle faaliyetin durdurulmasına karar verildiği, anılan olurun dava konusu edilen 06/02/2014 tarihli işlem ile davacı şirkete 13/02/2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirkete ait özel hastanenin fizik tedavi ünitesinde sağlık çalışanı olmadıkları halde fizik tedavi teknisyeni yazan yaka kartlı personellerin, sağlık çalışanı olarak çalıştırıldıkları tüm dosya içeriği ile sabit olmakla birlikte, bu eylemin karşılığı olarak özel hastanenin tamamında 10 gün süreyle poliklinik faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin müeyyideyi içeren hükümde, 1. tespitte, bir önceki aya ait brüt hizmet gelirinin binde üçü oranında idarî para cezası verilmesi ve bu kapsamda yetkisiz sağlık hizmeti sunulduğunun tespiti halinde ilgili birimin faaliyetinin bir ay süreyle durdurulması şeklinde lehe bir düzenlemeye gidildiğinden ve yukarıda belirtilen gerekçeyle davacının lehe uygulamadan faydalandırılması gerektiğinden davaya konu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Buna göre, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmediğinden, anılan Mahkeme kararının belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına gerekçesi yönünden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.