
Esas No: 2018/10495
Karar No: 2019/5800
Karar Tarihi: 19.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/10495 Esas 2019/5800 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mağdurun meydana gelen kavga olayının tarafı olmadığı, arkadaşları olan sanık ... ile ... arasındaki kavgayı durdurmak için araya girdiği esnada yaralandığı anlaşılmakla, sanığın, mağduru doğrudan yaralama kastıyla hareket etmediği, ancak elindeki bıçağı sallaması sonucu, olayla ilgisi olmayan kişilerin de yaralanabileceğini öngörebilecek durumda olmasına rağmen, eylemine devam ederek olası kastla hareket ettiği dikkate alınarak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 21/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yasal olmayan gerekçe ile suçun doğrudan kastla işlendiğinin kabul edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
2) Sanık ... hakkında mağdur ..."a karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümde, iddianamede talep edilmediği halde, 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin sanık aleyhine uygulanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
b) Tanıkların ve mağdurun beyanlarına göre mağdur ..."ın silahtan sayılan makası sanığın omuz bölgesine üç kez savurarak, sanığı omuzundan yaraladığı ve alınan adli rapora göre sanığın omuzunda iki adet kesinin bulunduğu olayda, sanığın mağdurun kendisini yaralama eylemine karşılık mağduru yaraladığının kabulü karşısında, TCK"nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik oluşturan davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak, hakkaniyete uygun şekilde daha fazla oranda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılması,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.