11. Ceza Dairesi 2019/3403 E. , 2020/7269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın iş yerinde altın satışı yapılmamasına rağmen, kendisine para ihtiyacı nedeniyle değişik tarihlerde başvuran birden fazla kişiye ait kredi kartları ile POS cihazı aracılığıyla işlem yapıp, altın satışı yapılmış gibi gerçek olmayan bu alış veriş tutarından belli bir komisyon kesintisi yaparak geriye kalan kısmı nakit olarak müşterilerine ödediği, gerçekte var olmayan alışverişlere ilişkin sahte fatura düzenlediği iddia edilerek “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan açılan kamu davalarında; sanığın suçlamayı kabul etmeyerek, faturaların gerçek alım satım karşılığı düzenlendiğini savunması; vergi tekniği raporunda; satış faturalarının tamamının işçilik bedeli içermeyen ve KDV’den istisna olan has altın olduğu, kredi kartlı işlemlere ilişkin olarak düzenlenmiş çok sayıda faturaya karşılık gelecek şekilde aynı isimlere, satış tarihinden önce veya sonra olmak üzere gider pusulaları düzenlendiği, altın alım satımına ilişkin olarak gösterilen işlemlerin aslında altın alım satımına dayanmadığı kredi kartlı ve nakit işlemlerin gerçekte para satışı olduğu, dolayısıyla altın satışı ve alışı olarak düzenlenen belgelerin tamamının sahte olduğunun belirtilmesi, sanığın işyerinde mali polis tarafından yapılan aramada, başka şirketlere ait kaşe, vergi levhası, beyanname ve çok sayıda muhtelif şahıslara ait kredi kartı borcu ödemesine yönelik slipler bulunması karşısında; suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Sanık hakkında tefecilik suçundan açılan dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, bu davayla ilgili belgelerin örneklerinin dosya içine konulması,
2- Emanetin 2013/243, 244, 246 ve 248 sıralarında kayıtlı fatura ve gider pusulalarının duruşmada incelenerek ve gerekirse sliplerden kredi kartları sahiplerinin belirlenmesi yönünde bankalara müzekkere yazılarak kredi kartı kullanılan kişilerin tespit edilmesi ve kredi kartı çekimleri ile adlarına fatura ve gider pusulaları düzenlenen kişilerin aynı olup olmadığının belirlenmesi,
3- Kredi kartları kullanılan ve adlarına fatura ya da gider pusulası düzenlenen kişilerden kanaat oluşturacak sayıda kişinin tanık olarak beyanlarına başvurulması ve tanıklardan sanık ile aralarındaki ticari ilişkinin ayrıntılarının, gerçekten faturalardaki yazılı has altını alıp almadıklarının, yapılan işlemler için sanığa komisyon ödeyip ödemediklerinin sorulması,
4- Gerektiğinde faturaların, gerçek altın satımına ilişkin olup olmadığının belirlenmesi yönünden, satımı yapıldığı savunulan altınlarla ilgili kayıtlar getirtilerek, yeterli altın girişi olup olmadığı, alım ve satım miktarlarının uygunluğu yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
5- Suç tarihlerinin, düzenlenen son fatura tarihlerine göre 2008 yılı için 31/12/2008, 2009 yılı için 30/08/2009 olması gerekirken gerekçeli karar başlığında 29/05/2012 olarak yanlış yazılması,
6-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.