17. Hukuk Dairesi 2016/4869 E. , 2019/590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının sevk ve idaresindeki aracın müvekkilinin kızı ... çarpmak sureti ile ölümüne sebebiyet verdiğini, destekten yoksun kaldıklarını, davalı ... şirketine yapılan başvuru sonucu müvekkillerine 5.251,00 TL ödeme yapıldığını, vefat sonrasında çocuk için mevlüt okutup yemek dağıttıklarını, 5.000,00 TL civarında masraf yaptıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL cenaze giderinin, 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hesaplanacak maddi tazminattan mahsubuna), davacıların her biri için 100.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin kusuru olmadığını, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, cenaze giderlerinin belediyeler tarafından karşılandığını, davacılar için tazminat hesaplaması yapıldığında yetiştirme giderlerinin mahsubu gerektiğini belirterek neticede davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, müvekkilinin sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti ile sınırlı sorumluluğu olduğunu, kusur oranının ve tazminat miktarının bilirkişi tarafından hesaplanmasını, müvekkil şirketin davacıların başvurusu üzerine poliçeden kaynaklanan
yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacıların SGK"dan ödeme alıp almadığının sorulması gerektiğini, cenaze ve defin giderlerinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını belirterek neticede davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın maddi tazminat istemi yönünden reddine, manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulü ile 4.500,00 TL davacı ... için 4.500,00 TL davacı ... için toplam 9.000,00 TL manevi tazminatın 07/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ..."dan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin maddi tazminata yönelik yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre davacılar murisi kaza tarihinde 2 (2 yıl 11 ay) yaşındadır.
Hayatın olağan akışına göre çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14 er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir.
Somut olayda; davacılar ... ve ... desteği kızları ... kaza tarihinde 2 yaşındadır. Mahkemece hükme esas alınan 03.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda, desteğin, 18 yaşına geldiğinde gelir elde etmeye başlayacağı, bekarlık döneminde gelirinden anne ve babasına %20"şer pay ayıracağı, 24 yaşında evleneceği, evlenmesiyle birlikte yılık gelirinden anne babasına %7,5"ar pay ayıracağı, ilk çocukla anne babasına %5"er, 2. Çocuktan sonra %4"er pay ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Bu halde; desteğin ileride evleneceği kabul edilerek evlenmesinden önceki dönem ile evleneceği kabul edilen yaştan sonraki dönem için belirlenen destek pay oranları yukarıda açıklandığı üzere Dairemiz içtihatlarına uygun olmadığı gibi, Daire ilkelerine göre; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5"er, anne çalışmıyorsa sadece babadan %5 yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir. Eldeki davada, hükme esas alınan bilirkişi raporu yukarıda bahsi geçen ilkelere aykırı düzenlenmiş olup hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu nedenle; mahkemece, Yargıtay uygulamaları da gözetilmek suretiyle, bilirkişiden işaret edilen hususlarda ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacı tarafın, dava dilekçesinde bir diğer talebi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle
duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davalılar arasında yer alan davalı ... şirketinin (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"na göre maddi tazminattan sorumlu olduğu, manevi tazminattan sorumlu olmadığı gibi manevi tazminata ilişkin yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlardan da sorumlu değildir.
Mahkemece maddi-manevi tazminat taleplerinden kabul edilen miktara göre ayrı ayrı yargılama gideri, vekalet ücreti, karar ve ilam harcı belirlenerek sigorta şirketinin maddi tazminat talebi hakkında yargılama gideri, vekalet ücreti, karar ve ilam harcından poliçe limiti dahilinde sorumluluğuna dair karar verilmesi gerekirken manevi tazminata ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı ... şirketinin diğer davalılarla birlikte sorumlu olduğuna dair karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...Ş."ye geri verilmesine, 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.