Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/19539
Karar No: 2019/8723
Karar Tarihi: 15.04.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/19539 Esas 2019/8723 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/19539 E.  ,  2019/8723 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı şirketin kapatılacağı gerekçesiyle haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; zamanaşımı def"inde bulunmuş, davacının kıdem ve ihbar tazminatı dahil tüm işçilik alacaklarının banka hesabına yatırıldığını, vardiya usulü ile yapılan çalışma dolayısıyla işyerinde hafta tatillerinde çalışma ve fazla mesai yapılmadığını, davacının yıllık izin ücreti alacağının olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Savunma hakkı, Anayasamızın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.
    İddia ve savunma hakkı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır.Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
    Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.Somut olayda; davalı vekilinin süresi içerisinde ve cevap dilekçesi kapsamında bildirdiği tanıkların mahkeme tarafından dinlenmemesi, davalının savunma ve ispat hakkının ihlali mahiyetindedir. Diğer taraftan, davalı tanıklarının beyanları tespit edilmediği halde, dinlenen tek davacı tanığının husumetli olması ve bu suretle ispatlanamadığı gerekçesiyle, feshe bağlı alacak kalemlerinin haricindeki dava konusu isteklerin reddi isabetsiz olmuştur. Bu durumda mahkemece yapılması gereken; davalının bildirmiş olduğu tanıkları da usulünce dinlemek ve bu tanık beyanları ve toplanılan tüm deliller çerçevesinde dava konusu alacaklar hususunda değerlendirme yapmaktır. Bu hususun gözetilmemesi hatalıdır ve bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasında, davalı ile dava dışı ... Güvenlik Şirketi arasında işyeri devri hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve davalının dava konusu işçilik alacakları yönünden hukuki sorumluluğu konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

    Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi, dava dışı ... Güvenlik Şirketi"nde güvenlik görevlisi olarak işe başladığını, bu şirketin 28.03.2012 tarihinde davalı şirketçe devralındığını ve davacının iş sözleşmesinin feshedildiği 21.12.2013 tarihine kadar aynı işyerinde çalıştığını iddia etmiş; davalı yan ise, davalı şirket tarafından dava dışı ... Güvenlik Şirketinin işyerinin değil, davacının özel güvenlik hizmeti sunduğu ve fakat özelleştirme idaresine ait tesislerin özelleştirme sureti ile devralındığını, özel güvenlik hizmetinin işyerindeki asıl iş olmaması sebebi ile davalı şirketin davacının anılan şirket nezdindeki çalışmalarından sorumlu olamayacağını savunmuştur.
    Mahkemece; 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesi uyarınca davalı şirketin, devraldığı şirketçe yapılmış ve devam eden iş sözleşmelerinden doğan hakları ve borçları devraldığı, bu haliyle davacının önceki işyeri ile yapmış olduğu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, bu kanıya eksik inceleme neticesinde ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Davacı iddiasına konu devir işlemine ilişkin belgeler taraflardan ve dava dışı şirketten istenmeli, celbedilecek ticaret sicil ve sigorta kayıtları ile beraber tanık anlatımları da dahil olmak üzere tüm deliller ile birlikte bir değerlendirme yapılarak davalı şirketin işçilik alacaklarından kaynaklanan hukuki sorumluluğu netleştirilmelidir.
    4-Davanın ihbarı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 61/1 maddesinde “Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.Somut olayda, davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın ... Güvenlik Şirketi"ne ihbarını talep ettiği görülmektedir. Ancak dosya içeriğinde, davanın ihbarına ilişkin bu şirkete yapılmış bir tebligat bulunmamaktadır.Davalının ... Güvenlik Şirketi"ne davanın ihbarını talep etmesi üzerine anılan şirkete usulüne uygun tebligat yapılması ve davanın ihbar edilmesi gerekirken, bu talebin dikkate alınmaması isabetsizdir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi