11. Hukuk Dairesi 2018/398 E. , 2019/2595 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/05/2017 tarih ve 2014/1493 E. - 2017/560 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin usulden reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/11/2017 tarih ve 2017/759-2017/643 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin iştigal konusunun sigorta aracılık hizmetleri olduğunu, davacı ..."un eşi..."un davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davacı şirketin acentelik kapsamında ileride doğacak borçlara teminat olmak üzere davacının taşınmazı üzerinde davalı lehine ipotek tesis edildiğini, davacı şirketin ödeme güçlüğü içine düşmesi ve davalının yasal takip baskıları nedeniyle dava dışı...’un şirket adına ve kendisinin de müteselsil kefil olduğu 02/11/2009 tarihli protokolle borç mutabakatı yapıldığını, bu mutabakatta davacının davalı ile icra masrafları ve ana para olmak üzere toplam 131.072,00 TL borçlu olduğu hususunda anlaşıldığı, davacının 64.250,00 TL bedelli çek ve ayrıca 66.822,00 TL bedelli 4 adet senet verdiğini, çeklerin ödendiğini ve ancak senetlerin henüz ödenmediğini, davalıya icra dosyasında belirtildiği şekilde bir borcun bulunmadığını ileri sürerek 35.000,00 TL ana para ve 147.576,71 TL işlemiş faiz yönünden davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında acentecilik sözleşmesi olduğunu, davacının acentelik işlerinden kaynaklanan borçlarına karşılık davacıya ait taşınmaz üzerine davalı lehine ipotek tesis edildiğini, ipotek senedine dayalı takip başlatıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin davalı ... şirketinin acentesi olduğunu, taraflar arasında 02.11.2009 tarihli borç mutabakatı yapıldığını, davacının 31.289,00 TL anapara ve 109.968,55 TL için borçlu bulunmadığı, davacı...’un borçtan şahsen sorumlu olmadığından 100.000,00 TL"den fazla ipotek borcu tespit edilmesinin mümkün olmadığı ve işlemiş faizden sorumlu olması için gerekli olan muacceliyet şartının gerçekleşmediği, ipoteğin üst sınır ipoteğinin olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, istinaf dilekçesinde istinaf başvuru sebep ve gerekçelerinin gösterilmediği, verilen kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle HMK 352/1 ve 355 maddeleri gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 352/1-d ve 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince usulden verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 03/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.