Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8269
Karar No: 2013/185

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/8269 Esas 2013/185 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2012/8269 E.  ,  2013/185 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    Davacı vekili dava dilekçesinde, ..... plakalı aracın dava dışı sürücüsünün, rögar kapağından yola sızan kaygan su ve sıvılar nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek müvekkiline ait araca çarptığını ve aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda davalının kusurunun bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ....784,75 TL hasar tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusunun idare mahkemesinin görev alanına girdiğini, ayrıca olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile ....784,75 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, eldeki davadan önce aynı konuyla ilgili olarak davalı ........ aleyhine ........... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde tazminat davası ikame etmiş, mahkemenin 2007/464 Esas, 2010/84 Karar sayılı dosyasında verdiği ....02.2010 tarihli kararla, davalı ....... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan dava idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle reddedilmiş, mahkemenin verdiği görevsizlik kararı Dairemizin 2010/9074 Esas, 2010/11012 Karar Sayılı, ........2010 tarihli temyiz isteminin reddi kararı ile kesinleşmiştir. Bunun üzerine davacı vekili,........ .... İdare Mahkemesi"nde aynı konuyla ilgili yine davalı ....... Genel Müdürlüğü aleyhine dava açmış, mahkemenin 2011/178 Esas, 2011/261 Karar Sayılı, ....02.2011 tarihli kararıyla davaya bakmakla adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, verilen ikinci görevsizlik kararından sonra davacı vekili tekrar adli yargıda eldeki davayı ikame etmiştir.
    Tarafları ve konusu aynı olan davada, hem adli yargı, hem idari yargı mercilerince iki ayrı görevsizlik kararı verilmiş bulunmasına göre, yargı mercileri arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için uyuşmazlık, 2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun"un ilgili hükümleri uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi"ne taşınmamış ve ... Mahkemece bu konuda bir karar alınmamıştır.
    O halde; mahkemece daha önce aynı taraflar arasında görülen ve konusu aynı olan dava hakkında, ........... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilmiş ve kesinleşmiş bir görevsizlik kararının bulunmasına göre, mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek davanın kabulü yönünde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozma sebebi yapılmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine ....01.2013 günü oyçokluğuyla karar verildi.

    Davacı kazada dava dışı sürücünün kullandığı aracın kendi aracına zarar verdiğini ileri sürerek ....... Genel Müdürlüğü aleyhine........ .... Sulh Hukuk Mahkemesinde eldeki davayı açmıştır. Davacının işleten yanında davalı ....... hakkında daha önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada yargı yolu nedeniyle görevsizlikle sonuçlandıktan sonra, idari yargı da dava açmış idari yargıda da görevsizlik kararı verilmiştir......... ....İdare Mahkemesinin ........2011 tarih 2011/178-261 sayılı kararı dosya arasında olup kesinleşip kesinleşmediğide anlaşılamamaktadır. Kesinleştiği kabul edildiğinden bu aşamada (eldeki davada) yapılacak iş, yargılama durdurularak bu davanın yargı yolunun belirlenmesi için 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluş ve işleyişi hakkındaki kanunun ilgili hükümleri uyarınca tarafın bu başvuruyu yapması için süre vermek ve uyuşmazlık mahkemesinden gelecek karara göre hüküm oluşturmaktır.
    ... Hukuk Genel Kurulunun ........1981 tarih 1979/...-1609 Esas 1981/633 sayılı kararında, iş mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi arasında kesinleşmiş görevsizlik kararı ile olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan bu aşamada yapılacak iş davanın hangi mahkemede bakılacağının bir üst mahkeme (...) tarafından belirlenmesi için tarafların ya da taraflardan birinin (Yargı yeri belirtilmesi- merci tayini) için dilekçeyle ilgili merciye başvurmak olmalı idi. Ne varki davacı bu yasal yolu ihmal etmiş ve davasını iş mahkemesine açmıştır.
    Bu durumda iş mahkemisin yapacağı iş davayı yine görev yönünden reddedilmek olmayıp, yargı yeri belirtilmesi için taraflara uygun önel vermek olduğunu vurgulamış yine 1974/...-368 E; 1976/218 Karar sayılı ........1976 tarihli kararında görev uyuşmazlığı mercide çözülmedikçe ilk defa görevsizlik kararı veren Sulh Hukuk Mahkemesince davaya bakılamayacağını açıklamıştır.
    ...., ....... vs kuruluşlarla hakkında açılan davaların adli yargı yerinde bakılacağı
    ... uygulamalarında (Dairemizde de) istikrarlı şekilde kabul görmektedir.
    Diğer yandan HUMK.nun 237.maddesi kesin hüküm düzenlemiş eldeki davadan sonra yürürlüğe giren HMK.nın kesin hükmü derdestliği dava şartları arasında düzenlemiştir.
    .
    Maddi hukuk açısından kesin hükümden söz edebilmek için ortada nihai bir karar alması gerekir. Görevsizlik kararı talep edilen istekler konusunda niai bir karar olmadığından (bu konuda bir çok ... dairesinin kararı mevcuttur.) çoğunluk kararında sözü edildiği gibi daha önce verilen görevsizlik kararı nedeniyle eldeki davanın "kesin hükümden" red edilmesi yönündeki görüşe katılmak mümkün değildir. Şekli anlamda kesin hüküm var diye kabul edilmesi halinde ise HUMK.nun .../II maddesi hükmü ile 237.maddesi hüküm birbiri ile çelişecek ve .../II maddesine göre merci tayini yoluyla grevli hale gelen mahkeme, önceki görevsizlik kararı nedeniyle elindeki davayı kesin hükümden red etmesi gibi bir durum ortaya çıkacaktır. Tam tersine merci tayini yoluyla görevli hale gelen mahkeme göreve ve yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar.
    Yukarıda açıkladığım maddi ve hukuksal olgulara göre, mahkemenin yargılamayı durdurup taraflara süre vererek yargı yolunu belirleyen kararın getirilmesini beklemesi gerekir. Ancak örnek ... uygulamaları, uyuşmazlık mahkemesinin bu tür davaların adli yargı yerinde görülmesi yolundaki kararları, mevzuat hükümleri, haksız fiilin meydana geliş tarihi talebin miktarı, bu taleple ilgili olarak davalı hakkında yargı mercilerince verilmiş nihai bir karar bulunmaması nedeniyle yerel mahkeme kararının onanması görüşündeyim.

    Davadaki talep, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava dışı .....Ltd. Şti"ne ait ve sürücü ......"in idaresindeki ..... plakalı aracın süratli seyri sırasında kanalizasyona karışan ve taşma nedeniyle su ile karışık logardan sızan ve yola yayılan kaygan sıvadan dolayı sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu müvekkiline ait ..... plaka sayılı araca çarpması sonucu maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini,

    Bu hasar nedeniyle daha önce ...........Asliye Hukuk Mahkemesinde 2007/464 esas 2010/84 karar sayılı dosya ile dava açıldığını, yargılama sırasında davalı ......."nin .../... oranında kusurunun belirlendiğini, ancak bu kusurun hizmet kusurundan kaynaklanması nedeniyle ....... hakkındaki davanın reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, bunun üzerine........ ....İdare Mahkemesinde 2011/175 esas sayılı hizmet kusuruna dayalı tazminat davasını açtığını, bu mahkemeninde 2011/261 sayılı kararı ile 2918 sayılı TKT"nin 110.maddesinde yapılan değişiklik ile açılacak sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinden bahisle talebini reddettiğini, bu nedenle yeniden bu davayı açtığını belirterek .../... kusura isabet eden ....784,75 TL hasar tazminatının kaza tarihi olan ........2007 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı cevabında davanın hizmet kusurundan kaynaklandığını ve idari yargıda bakılması gerektiğini, bu nedenle davanın görev, husumet ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda ...........Asliye Hukuk Mahkemesince yaptırılan bilirkişi raporu nazara alınmak suretiyle ........2012 tarihinde davanın kabulüne karar vermiştir.
    Davalı ....... Genel Müdürlüğü vekili kararı temyiz etmiştir.
    Dosyanın tetkikinde, davacı tarafından açılan ...........Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/464 esas-2010/84 karar sayılı ilamında davalı olan ..... Belediye Başkanlığı ile ....... hakkında açılan davanın hizmet kusurundan kaynaklanması nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın 928,... TL için kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karar davalı sigorta şirketinin temyizi üzerine ... ....Hukuk Dairesinin ........2010 tarih ve 2010/9074 esas-2010/11012 karar ile kesinlik nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmek suretiyle kesinleşmiştir.

    Yukarıda belirtilen kararda davacının hizmet kusuru nedeniyle hakkındaki dava yönünden reddine ilişkin herhangi bir temyizi yoktur. Bu nedenle ...........Asliye Hukuk Mahkemesinin ....... yönünden verdiği karar kesinleşmiştir.
    Davacının açtığı........ ....İdare Mahkemesinin 2011/178 esas sayılı dava dosyasında ise 2918 sayılı TKT"nın 110.maddesinde yapılan değişikliğe göre, bu kanundan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinden bahisle verdiği görev yönünden reddine ilişkin karar, dosya içinde bulunmakla birlikte kesinleşip kesinleşmediğine ilişkin herhangi bir belgenin olmadığı görülmüştür.
    Yukarıda açıklandığı gibi ...........Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile........ ....İdare Mahkemesinin vermiş oldukları görev yönünden redde ilişkin kararlar nedeniyle hukuk mahkemesi ile idari mahkemesi arasında olumsuz görev (yargı yolu) uyuşmazlığı doğmuştur.
    Bu uyuşmazlığın doğması için her iki davanında tarafları, konusu ve dava sebebinin aynı olması gerekmekte olup artık, bu durumda uyuşmazlığın Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir (UMK14-...). Yine her iki mahkeme tarafından verilmiş ayrı ayrı görevsizlik kararlarının kesinleşmiş olması da ön koşuldur.
    Olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemi UMK .../....maddesi gereğince ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir. Bunun üzerine son görevsizlik kararını vermiş olan mahkemenin dava dosyasını Uyuşmazlık Mahkemesine göndermesi ve görevli mahkemenin belirlenmesini istemesi gerekmektedir. (UMK 15md.)
    Uyuşmazlık Mahkemesi hukuk bölümünün ........1997 tarih .../39 sayılı kararıyla, Hukuk Mahkemesi ile İdari Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığının doğması, buna rağmen davacının hukuk mahkemesinde yeniden dava açması halinde, mahkemece görev uyuşmazlığının giderilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmuş olması halinin de 2247 sayılı yasanın ....maddesine göre elindeki işin incelenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvuruda bulunduğunun kabul edilmesi ve bu suretle kamu düzeninden olan görev uyuşmazlığının giderilmesi, dava ekonomisine ve Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluş amacına uygun düşeceği ilkesini kabul ettiği ve incelediği görülmektedir.

    Bu durumda somut olayda, kendisine ikinci dava açılan........ ....Sulh Hukuk Mahkemesinin, daha önce verilen ...........Asliye Hukuk Mahkemesi ile........ ....İdari Mahkemesinin görevsizlik kararlarının olumsuz yargı yolu uyuşmazlığının ön koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tesbiti açısından (...........Asliye Hukuk Mahkemesi kesinleşmiş olmakla) gerekli araştırmayı yapması,........ ....İdari Mahkemesi kararının da kesinleşmiş olması halinde elinde derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (UMK .../...), davanın taraflarına yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesine gitmelerinin sağlanmasından sonra, bu mahkemece verilecek kararın beklenerek, sonucuna göre karar vermesi gerektiğinden sayın çoğunluğun bozma görüşüne değişik gerekçe ile katılmıyorum.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi