10. Hukuk Dairesi 2021/5254 E. , 2021/15218 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
Dava, davacının Kuruma bildirilmeyen hizmet sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince verilen kararın davalı ve fer’i müdahil Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket nezdinde 27.05.2004 ile 27.05.2014 tarihleri arasında sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin asıl sahibinin davacı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, tanık beyanları dışında, resmi, yazılı ve sağlıklı deliller ile ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının talep dönemi itibari ile çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebinde; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, dinlenen tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Fer"i Müdahil Kurum vekili istinaf talebinde; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, hizmet tespiti davalarının 5 yıl içerisinde açılması gerektiğini, bu nedenle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, çalışma olgusunun hiçbir kuşkuya yol açmayacak şekilde somut ve inandırıcı deliller ile kanıtlanması gerektiğini beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince; taleplerin esastan reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri; istinaf talepleri ile aynı gerekçelerle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Ticari temsilci kavramı; Türk Borçlar Kanunu madde 547/ 1’de; “.... işletme sahibinin, işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir. ..” şeklinde tanımlanmıştır. Bu bağlamda, ticari vekalet, ticari temsil yetkisi; tek taraflı hukuki irade ile verilen bir temsil yetkisi olmakla; hukuki durumu saptanacak olan kişinin, şirket içindeki pozisyonu, yetkilerinin ne kapsamda olduğu, çalışmasının koşulları ve tam olarak ne iş gördüğü, buna karşılık aldığı ücret hususları tümüyle değerlendirilerek; işçi mi ticari temsilci mi olduğu tereddütsüz ortaya konulmalıdır.
Eldeki dava dosyasında, davacının hizmet cetveli incelendiğinde; 2004/ 1 ile 2006/ 7.dönemler arası 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalılığının olduğu, şirket ortakları tarafından 26.05.2004 tarihli alınan kararla davacının şirket müdürü olarak seçildiği, öte yandan bir takım bordro tanık beyanlarından kendilerinin çalışırken emir ve talimatları davacıdan aldıkları, çalışan diğer personellerin de emir ve talimatları davacıdan aldıklarına dair beyanları saptanmıştır.
Bu kapsamda, davacının davalıya ait işyerinde iş ilişkisine mi yoksa ticari temsilci olarak vekalet ilişkisine mi dayalı olarak çalışmasının saptanması; ayrıca bu saptama dışında 1479 Sayılı Yasaya tabi sigortalılığının da bulunduğu gözetilerek, çakışan sigortalılığın ortaya çıkması halinde hangi sigortalılığa tabi olarak çalıştığının tereddütsüz belirlenmesi gerekirken; eksik araştırma ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, aşağıdaki temyiz harcının davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 01/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.