
Esas No: 2016/12713
Karar No: 2021/2988
Karar Tarihi: 03.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/12713 Esas 2021/2988 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/12713
Karar No : 2021/2988
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik Mekanik İnşaat Müh. Pr. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle resen tarh edilen 2011/1,4,6,7 ve 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun'un 353/1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının fatura aldığı Galata Vergi Dairesi mükellefi … Elektrik İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden düzenlenen faturaların sahte olduğu hususu ortaya konulamadığından tarhiyatta ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, sahte belge kullanımı yönünden incelenen davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile davacının uyuşmazlık konusu tarhiyata neden olan sahte faturalarda yer alan katma değer vergilerini indirim konusu yaptığı hususlarının somut tespitlerle ortaya konulduğu, yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı şirket fatura düzenleyen Galata Vergi Dairesi mükellefi … Elektrik İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; mükellefin 17/11/1999 tarihinde “elektrik malzemelerinin toptan ticareti” faaliyetine başladığı, 05/05/2009 tarihli yoklamada, şirketin adreste 25 m²'lik bir alanda elektrik malzemeleri toptan işi ile iştigal ettiği, çalışan personelin ve ek işyerinin olmadığı, işyerinin kirasının aylık 375,00 TL olduğu, sermayesinin 10.000,00 TL olduğu, işyerinde büro malzemeleri raflar ve bir miktar ticari emtianın bulunduğu, mükellef kurum temsilcisinin şirketin faaliyetini; “biz malı alıp işyerimize getirmeden bizden mal talep edenlere ulaştırıyorduk. Bu şekilde az bir sermaye ile küçük bir işyerinde belirtilen hasılatı elde ettikleri” şeklinde açıkladığı, yine 2009 vergilendirme dönemi Ba bildiriminde mükellef Süren Tezcan'dan 2 adet belge karşılığında 34.841,00 TL tutarında mal ve hizmet alındığının beyan edildiği ancak ibraz edilen mal ve hizmet belgeleri arasında bu şahıstan alımlara ilişkin belgeye rastlanmadığı belirtilerek konu hakkında izahat istenildiği, kurum temsilcisi tarafından da; “elimizde olan mal ve hizmet alış belgelerinin ibraz edildiği, … isminin Ba bildirimine yanlışlıkla dahil edilmiş olabileceği” şeklinde beyanatta bulunulduğu, mükellef kurumun 2009 yılı hesap dönemi mal ve hizmet alışlarının tutar olarak yaklaşık yarısının gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen sahte/taklit belgeye dayalı olduğu, mükellef kurumun belirtilen (3.944.735,69 TL) ciro ya da hasılat elde edebilecek demirbaşının, işyeri, şube, deposu ve aracının bulunmadığı, işçi çalıştırmadığı, sermayesinin düşük (10.000,00 TL) olduğu, bu sermaye ile iştigal edilen işi sürdürmek ve belirtilen hasılatı elde etmenin normal ve mutad olmayan bir durum olduğu, ayrıca kurum temsilcisi tarafından ibraz edilen satış faturaları toplamı KDV dahil 4.683.983,06 TL olduğu halde mükellef kurumun banka hesabına yatan tutarın yalnızca 942,46 TL olduğu, bütün bu veriler ışığında mükellefin düzenlediği ve vergi tekniği raporunda sayılanlar (liste halinde belirtilenler) dışında kalan bütün faturaların sahte olduğu sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.
Yukarıda özetlenen mevzuat hükümlerinin ve dosya içeriğinin birlikte değerlendirilmesinden, anılan şirketin işçi çalıştırmadığı, şube ve deposunun bulunmadığı, adına kayıtlı araç bulunmadığı, alımlarını kanıtlayamadığı, banka hesabına hasılatına göre çok cüz'i bir miktar yatırıldığı, bu durumda anılan hasılatı gerçekleştirebilecek sermaye ve ticari organizasyona sahip olmadığı hususları dikkate alındığında adı geçen mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen ihtilaf konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Mahkeme kararının cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmında isabet görülmemiştir.
Öte yandan, yeniden yapılacak olan yargılamada ulaşılacak sonuca göre 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası hakkında bir karar verileceği de tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.