Danıştay 7. Daire 1984/3308 Esas 1986/2331 Karar Sayılı İlamı

Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 2331
Esas Yılı : 1984
Esas No : 3308
Karar Tarihi : 16/10/986

TAKSİTLİ SATIŞLARDA, MÜŞTERİLERE CARİ HESAP ŞEKLİNDE AÇILAN KREDİLERE İLİŞKİN OLAN VE MUAYYEN BİR MEBLAĞI İHTİVA ETMEYEN VERGİSİ UYUŞMAZLIK KONUSU KAĞITLARIN KEFALETİDE İÇEREN TAAHHÜTNAME NİTELİĞİ TAŞIDIĞI VE 488 S.Y.1 SAYILI TABLONUN AKİTLERLE İLGİLİ BÖLÜMÜNÜN (4) FIKRASINDA YAZILI (BİNDE 5) ORANINDA VERGİYE TABİ OLDUĞU VE HALEN KULLANILDIĞINDAN 488 S.Y.30.MAD.GEREĞİNCE ZAMANAŞIMININ İŞİN KONUSU OLMADIĞI HK.
Uyuşmazlık; defter ve belgelerin inceleme elemanınca damga vergisi yönünden incelenmesi sonucunda yükümlü şirket adına re'sen takdir olunan matrah üzerinden salınan kaçakçılık cezalı damga vergisini; vergisi uyuşmazlık konusu kağıdın taksitle satış yapan yükümlü şirketin taksitle sattığı mallar için müşterilereine açtığı hesabın cari hesap şeklinde yürütülmesini temin için müşterilerine açtığı hesabın cari hesap şeklinde yürütülmesini temin için müşterilerden borçlu ve kefillerin imzalarını taşıyan bir senet alındığı, senette muayyen bir meblağın gösterilmediği, borç ve alacağın ayrı bir hesap kartında takip edildiği, müşterinin mal alışlarında ilgili reyonca düzenlenen satış fişleri
nin arka yüzlerinin imzalatılıp daha sonra kredi servisinin özel işaretini ihtiva eden satış fişi karşılığında paket servisinden malların teslim alındığı cari hesap şeklinde açılan kredilere ait vergisi uyuşmazlık konusu kağıtların kefaletnameyi de içeren taahhütnema niteliğini taşıdığı 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 11.maddesinde "cari hesap şeklinde açılan kredilere her türlü ikrazata ait taahhütname ve mukavelenameler (iskonto ve iştira senetleri taahhütnamesi dispans dahil) ve bunların temlik, yenileme, devri ve değiştirilmesine müteallikbütün kağıtlarda ve keza matlupların devir ve temliklerine ilişkin muhaddinin gösterilmesi mecburidir. Gösterilmediği takdirde bu kağıtların her birinden alınması gereken damga vergisi ile cezası olayın meydana çıktığı tarihte, ilgili bulundu+u cari hesapta kayıtlı kredi ve ikrazat miktarına göre hesaplanır ve alınır. Bu vergi ve cezanın ödenmesinden mukriz ve müstahrizlerle temlik eden ve adına temlik yapılan şahıslar ve müesseseler müteselsilen sorumludurlar" denilmek suretiyle cari hesap şeklinde açılan kredilere ilişkin kağıtlarda azami haddin, dolayısıyla muayyen meblağın gösterilmesi mecburiyetinin getirildiği, aksi halde bu kağıtların her birinden alınması gereken damga vergisi ve cezasının olayın meydana çıktığı tarihte ilgili bulunduğu cari hesapta kayıtlı kredi miktarına göre hesaplanıp alınacağının ve vergi ve cezanın ödenmesinden kredi veren ile kredi alanın müteselsilen sorumlu olacağının hükme bağlandığı, bu nedenle incelme raporu ile tesbit olunan ve takdir komisyonunca da aynen takdir edilen miktar üzerinden tarhiyat yapılmasının yerinde olduğu gerekçesi ile aynen onayan itiraz komisyonu kararının bozulması isteminden ibarettir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan komisyon kararının vergi aslına yönelik kısmı aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, dilekçede vergi aslına ilişkin olarak ileri sürülen iddialar, komisyon kararının bu kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Ancak olayda vergi kaçırma kasdının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından kaçakçılık cezası yerine kusur cezası uygulanması gerekmektedir.
Yükümlünün 1972 yılına ait verginin zamanasımına uğradığı yolundaki iddiasına gelince, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 30.maddesinde "Vergi Usul Kanununun Damga Resmine ilişkin hükümleri Damga Vergisi hakkında da uygulanır" denilmek suretiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu nun 114.maddesindeki "...damga resmine tabi olup resim ve cezası zaman aşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkur evraka ait vergi alacağı yeniden doğar" şeklindeki hükmün damga vergisi hakkında da uygulanacağı kabul edilmiş olup, olaydaki kağıt halen kullanıldığına, başka bir ifade ile hükmünden istifade edildiğine göre olayda zamanaşımı hali bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın vergi aslına ilişkin kısmının reddine, itiraz komisyonu kararının cezaya ilişkin kısmının bozularak kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi suretiyle tarhiyatın değiştirilerek onanmasına, karar verildi.