17. Hukuk Dairesi 2018/2731 E. , 2019/782 K.
"İçtihat Metni"
Asıl davada davacı ..., birleşen davada davacılar ... (... velayeten) ile asıl ve birleşen davada davalı ...Ş aralarındaki dava hakkında ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.4.2015 gün ve 2014/186-2015/446 sayılı hükmün Dairenin 12.12.2017 gün ve 2015/11078-2017/11551 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda tarafların kusuruna ilişkin olarak alınan 17.07.2014 tarihli ATK raporuna göre, olayda davacıların desteği ... %70 oranında ve davalıya sigortalı bulunan aracın sürücüsü ... ise %30 oranında kusurlu bulunmuş, mahkemece davacı ... tarafından açılan 2014/186 E sayılı dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; 167.854,45 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve ZMMS poliçe limiti dahilinde olmak üzere davalı ... şirketinden alınarak davacı ..."e ödenmesine karar verilmiş, verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 12/12/2017 gün ve 2015/11078 E 2017/11551 K sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda:
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/2 maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebine dayanak olarak gösterdiği zarar; işletenin ölümü sonucunda meydana gelmekle birlikte işleten üzerinde doğan bir zarardan ayrı ve salt onun desteğinden yoksun kalınması olgusuna dayalı, mirasçılık sıfatıyla bağlı olmaksızın uğranılabilen
bir zarardır. Böyle bir zararın işletenin kendisinin sahip olacağı hakla bir ilişkisi olmadığı gibi, doğrudan işletenin zararıyla bağlı ve onunla sınırlı bir zarar da değildir. İşletenin ölümü zararı doğuran olay olmakla birlikte, zarar, doğrudan üçüncü kişi durumundaki destekten yoksun kalanlar üzerinde oluşmuştur. Destekten yoksun kalma tazminatına konu davacı zararı, desteğin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan sıfatıyla doğrudan kendisi üzerinde doğan zarardır. Bu zarardan doğan hak desteğe ait olmadığına göre, onun kusurunun bu hakka etkili olması da düşünülemez.
Şu hale göre; işleten murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacının hakkına, desteğinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır.
Davacıların üçüncü kişi konumunda olduğu Dairenin kabulünde olduğu gibi, işletenin yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığına ilişkin Kanunda ve buna bağlı olarak poliçede açık bir düzenleme bulunmadığı da, uyuşmazlık konusu değildir.
Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı; dolayısıyla kusurlu araç şoförünün kusurunun, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda sürücü kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı ... şirketinin kusur oranına bağlı olmaksızın tüm tazminattan sorumlu olacağı kabul edilmelidir.
Bu durumda, yukarıda açıklanan düzenlemeler çerçevesinde davacılar vekilinin karar düzeltme isteği yerinde görülerek, Dairemizin 12.12.2017 gün ve
sayılı
ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilerek, dosyanın yeniden yapılan temyiz incelemesi sonunda;
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 12.12.2017 gün ve 2015/11078 E., 2017/11551 K. sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8.598,93 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...Ş"den alınmasına, tashihi karar peşin harcın karar düzeltme isteyen davacı ..."e geri verilmesine 28/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.