
Esas No: 2019/1181
Karar No: 2021/2800
Karar Tarihi: 01.06.2021
Danıştay 8. Daire 2019/1181 Esas 2021/2800 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/1181
Karar No : 2021/2800
YARGILAMANIN YENİLENMESİ
İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI): … Köyü Tüzel Kişiliği'ni Temsilen Köy Muhtarı …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. Vekili Dr. …
DAVANIN KONUSU :
16/02/1962 tarih ve 892 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 26/10/1962 tarih ve E:1962/512, K:1962/1550 sayılı kararı hakkında yargılamanın yenilenmesi suretiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Yargılamanın yenilenmesine konu edilen Danıştay kararında; dosyanın yalnızca şekil yönünden incelendiği, araştırma, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, davalı Bakanlığın beyanları esas alınarak karar verildiği, dava konusu işlemin, karar verildiği aşamada dosyada dahi bulunmadığı, dosyanın usulüne uygun tekemmül ettirilmeksizin karara bağlandığı belirtilerek, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi isteminin kabul edilmesi suretiyle hukuka aykırı olan dava konusu işlemin iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Hukuki dayanaktan yoksun istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, Sivas İli, Hafik İlçesi ,İpsile Bucağına bağlı Kabaçam (Tavza) Köyü ile Koyulhisar İlçesi Merkez Bucağına bağlı Bahçe ,Gökdere (Mudasun) Köyleri arası iki ilçe sınırının belirlenmesine ilişkin 16 Şubat 1962 tarihli ve 892 sayılı sınır kararnamesinin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki Danıştay 9. Dairesi'nin 26/10/1962 tarihli ,E:1962/512 ,K:1962/1550 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi yolu ile incelenmesi talebiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Yargılamanın Yenilenmesi" başlığını taşıyan 53.maddesinin 1.bendinde; Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) (Değişik alt bent: 10/06/1994 - 4001/23 md.) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması,
ı) ( Ek bend: 15/07/2003 - 4928 S.K./6. md.) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması halleri yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden kabul edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının yargılamanın yenilenmesi istemiyle verdiği dilekçede ileri sürdüğü nedenlerin, 2577 sayılı Yasa'nın 53. maddesinde tek tek sayılan ve yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği hususlar arasında bulunmadığı ve yargılamanın yenilenmesi için Yasa'nın aradığı koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, yargılamanın yenilenmesi isteminde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı Kanunun 55. maddesi uyarınca davacının duruşma istemi kabul edilmeyerek ve Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacının, biri kendi köyleri olmak üzere iki köy arasındaki sınırın belirlenmesine ilişkin 16/02/1962 tarih ve 892 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açtığı davada, Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen 26/10/1962 tarih ve E:1962/512, K:1962/1550 sayılı davanın reddi yolundaki kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, müşterek kararnamenin hukuka aykırılık sebeplerine yer verilerek ve Dairece verilen kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayandığı belirtilerek yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “Yargılamanın yenilenmesi” başlıklı 53. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında,
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması,
ı) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması sebepleri dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebileceği hükmü yer almıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Sonradan ortaya çıkan bazı durumlarda haksızlığı önlemek amacıyla kanunda tahdiden sayılmış nedenlere dayanılarak esas hükmün kaldırılması ve davanın yeniden incelenmesini sağlayan olağanüstü kanun yoluna yargılamanın yenilenmesi denir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. maddesinin 1. fıkrasında, yargılamanın yenilenmesi sebepleri sayma yolu ile tek tek belirlenmiş olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı Kanun'da sayılan yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, davacının yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 26/10/1962 tarih ve E:1962/512, K:1962/1550 sayılı kararı hakkında yargılamanın yenilenmesi isteminin REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Davalı yanında davaya katılma isteminde bulunan … Köyü Tüzel Kişiliği tarafından yapılan … TL yargılama giderinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
MÜDAHALE İSTEMİ HAKKINDA KARAR
Davacı … Köyü Tüzel Kişiliği'ni Temsilen Köy Muhtarı … vekili Av. … tarafından, 16/02/1962 tarih ve 892 sayılı müşterek kararnamenin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 26/10/1962 tarih ve E:1962/512, K:1962/1550 sayılı kararı hakkında yargılamanın yenilenmesi suretiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle İçişleri Bakanlığı'na karşı açılan davada; … Köyü Tüzel Kişiliği tarafından, 10/03/2021 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kayıtlarına giren dilekçe ile davaya katılma isteminde bulunulduğu anlaşılmış olup, işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, üçüncü kişilerin davaya katılması konusunda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş; 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447. maddesinin 2. fıkrasında, "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır." kuralına yer verilmiş olup; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Fer'i müdahale" başlıklı 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği; 67. maddesinde ise, müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebini ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkemeye başvuracağı ve müdahale dilekçesinin davanın taraflarına tebliğ edileceği, mahkemenin, gerekirse taraflarla birlikte üçüncü kişiyi de dinlemek üzere davet edeceği ve gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında bir karar vereceği kuralı yer almıştır.
Buna göre, üçüncü kişinin fer'i müdahil olarak davada yer alabilmesi için, bu konuda hukuki yararının mevcut olması, müdahale sebebi ile müdahale sebebine ilişkin somut dayanaklara dilekçesinde yer vermiş olması ve yanında katılmak istediği tarafı belirtmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, … Köyü Tüzel Kişiliği'nin müdahale isteminde bulunmasına ilişkin dilekçesinin incelenmesinden, adı geçen kişinin fer'i müdahil olarak davaya katılmasında inceleme tarihi itibariyle hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Kanunda yer alan koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, … Köyü Tüzel Kişiliği'nin davaya katılma isteminin reddine, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.