Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2020/663
Karar No: 2021/2780
Karar Tarihi: 01.06.2021

Danıştay 8. Daire 2020/663 Esas 2021/2780 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/663
Karar No : 2021/2780

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacılar) : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
Vekili : Av. ….

İstemin Özeti: …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.



KARŞI OY :
X- İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında bu hizmetten doğan nedenlerle kişilerin uğradığı zararların hizmetin sahibi idarece karşılanması esas olmakla birlikte, tazminata hükmedilirken, olayın meydana geliş şekline göre zarara uğrayan kişilerin de kusurlu olup olmadığının, dolayısıyla olayda müterafik kusur bulunup bulunmadığının da ortaya konulması gerekmektedir. Müterafik kusur (ortak kusur), zarara uğrayanın, zararın doğumuna veya zararın artmasına yardım (etki) etmesidir. Böyle bir durumda, zarara uğrayana ve yakınlarına ödenecek tazminat miktarları müterafik kusur oranında orantısal olarak azaltılmalıdır.
Bir başka anlatımla; idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilebilmesi için, ortada bir zararın bulunması ve bunun idareye yüklenebilecek bir işlem veya eylemden doğması, başka bir deyişle; zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulabilmesi gerekir.
Öte yandan; zararın oluşmasında, artmasında veya önlenmemesinde idareyle birlikte zarara uğrayanın ya da üçüncü kişinin kusuru varsa, kusurun ağırlığına göre, idarenin tazmin sorumluluğunun ortadan kalkacağı ya da kusur ölçüsünde azalacağı açıktır.
Dava dosyasının incelenmesinden, maktül …'in … İmam Hatip Lisesinde meslek dersleri öğretmeni olarak görev yapmaktayken Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından … İlköğretim Okulunda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine girmek üzere geçici olarak görevlendirildiği, 04.10.2011 tarihinde yaramazlık yaptığı gerekçesiyle kendisine ayakta durma cezası verdiği öğrencisi …'ın yorulup oturması üzerine kendisini uyardığı, bunun üzerine öğrencinin okulu terk ederek babasının iş yerine gittiği, babasına öğretmenin kendisini dövdüğünü söylediği, ardından velinin oğluyla birlikte okula gittiği ve ilk olarak olayı okul müdürüne anlattığı, okul müdürünün odasından çıktıktan sonra velinin sınıf kapısının önünde maktül …'i gördüğü, ardından öğretmenin yanına gittiği, sınıfın içinde maktul ile veli arasında tartışma çıktığı, tartışma esnasında veli tarafından maktulün sol gözünün üzerine atılan yumrukla kaşında açılmaya sebebiyet verdiği, bu esnada maktulün kafasını okul sırasına ve yere çarptığı, olayın gerçekleşmesinin ardından müdür yardımcısı ve bir öğretmen yardımıyla maktulün Şırnak Devlet Hastanesi Acil Servise götürüldüğü, burada yapılan muayenesi sonrasında maktule 'Dayak sonrası muayene ve gözlem' teşhisiyle 05.10.2011-08.10.2011 tarihleri arasında istirahatli olmak üzere iş göremezlik belgesi verildiği, aynı gün maktulün polis merkezine giderek eylemi sebebiyle veliden şikayetçi olduğu, şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda veli hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun m.86/3-(c) maddesi uyarınca "Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle yaralama" suçundan cezalandırılması amacıyla kamu davası açıldığı, dava sonucunda …Sulh Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla sanığın 3.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, sanık hakkında belirlenen bu hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, maktulün ise istirahatli olduğu zaman zarfında memleketi Ordu ili Aybastı ilçesine gittiği, burada ağrılarının artması üzerine … Devlet Hastanesine başvurduğu ve yapılan muayenesi sonucunda kendisine tekrar istirahat raporu verildiği, maktulün istirahatli olduğu bu sürede 11.10.2011 tarihinde evinde ölü olarak bulunduğu, maktulün ölümü üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aynı tarihte Trabzon Adli Tıp Kurumu tarafından maktulün otopsisinin yapıldığı, 25/11/2011 tarihli otopsi raporuna göre, maktulün "sol kaş üstü lateralde 1.5 cm uzunluğunda yatay seyirli, üzeri sütüre, kenarları ekimotik ve kısmen kurutlu cildi yara, sol göz üst kapakta mor renkte ekimoz" saptandığı, sonuç bölümünde ise, "kişinin ölümünün meningoensefalit hastalığı (beyin dokusu ve beyin zarının iltihabi hastalığı) ve komplikasyonları sonucu meydana gelmiş olduğu" tespitine yer verildiği, kişinin ölümüne sebebiyet veren meningoensefalit hastalığının kaş bölgesindeki yaralanmadan kaynaklı olup olmadığının değerlendirilmesi açısından İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'ndan heyet raporu istenmesinin uygun olacağının belirtildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 13.06.2012 tarihli Adli Tıp Raporunda; "ölümün künt kafa travmasına bağlı gelişen meningoensefalit ve komplikasyonları sonucu meydana gelmiş olduğu, 04.10.2011 tarihinde maruz kaldığı yaralanma ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu"nun belirtildiği, davacılar vekili tarafından 13.11.2012 tarihli dilekçe ile maktulün eğitim faaliyeti esnasında maruz kaldığı saldırı nedeniyle hayatını kaybetmesi olayında, çalışanını koruyabilmek için gerekli koruma tedbirlerinin alınmaması nedeniyle destekten yoksun kalmaya bağlı olarak maddi ve manevi zararların tazmini açısından davalı idareye başvuru yaptığı, başvurunun zımnen reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, diğer taraftan eylem sebebiyle veli hakkında açılan kamu davası sonucunda, veli hakkında 1 yıl 8 ay hapis cezasının verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu bilgiler ışığında, davacılar yakınının hayatını kaybetmesine neden olan olayın; öğrenci velisi tarafından darp edilmesi neticesinde künt kafa travmasına bağlı gelişen meningoensefalit ve komplikasyonlar olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda okul saatleri içerisinde gerek öğrencilerin gerekse personelin güvenliğinden sorumlu olan davalı idarenin, denetim ve gözetim görev ve yetkisi kapsamında kusurlu olduğu açıktır. Ancak; 13.06.2012 tarihli Adli Tıp Raporunda; ölümün künt kafa travmasına bağlı gelişen meningoensefalit ve komplikasyonları sonucu meydana gelmiş olduğu, 04.10.2011 tarihinde maruz kaldığı yaralanma ile ölüm arasında illiyet bağı bulunduğu yolundaki tespitler dikkate alındığında; olayın üçüncü kişinin eyleminden kaynaklanması nedeniyle olayda müterafik kusuru olduğu tartışmasızdır.
Bu itibarla; dava konusu olayda hem idarenin hem de 3. kişinin kusurlu olduğu (müterafik kusur) sonucuna varıldığından, olayda davalı idarenin ve 3. kişinin kusur oranları tespit edilerek, idarenin kusur oranı dikkate alınmak suretiyle tazminat hesaplanması gerekmektedir.
Bu durumda; temyize konu kararda olayda kusuru bulunduğu anlaşılan 3. kişinin eylemi yönünden müterafik kusur değerlendirmesi yapılarak idarenin sorumluluğunu azaltıp azaltmayacağı yönünden bir inceleme yapılmadığı görülmekte olup, tazmin sorumluluğu açısından açıklanan yönleriyle, idarenin % 100 kusurlu olduğundan bahisle verilen çoğunluk kararına katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi