Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 149a/1 ve 33/1 maddeleri uyarınca icra emrinin tebliği üzerine, borçlu 7 gün içinde icra mahkemesine müracaatla borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir.
Somut olayda, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte gönderilen 6 örnek nolu icra emrinin borçluya 08.02.2010 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresinden sonra 10.03.2010 tarihinde icra mahkemesine müracaatla ödeme emri yerine icra emri gönderilmesinin isabetsiz olduğu ve faiz başlangıç tarihininde yanlış olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptalini istediği görülmüştür. İpotek aktinin niteliği gözönüne alındığında limitin aşıldığı yönündeki şikayetler süreye tabi değildir. Somut olayda bu yönde bir şikayet yoktur. Borçluya ödeme emri yerine icra emri gönderildiği biçimindeki şikayet takibin şekline yönelik olup, süreye tabidir. Ayrıca faizin başlangıç tarihine yönelik şikayeti de süreye tabidir. Mahkemece borçlunun bu itirazlarının süre aşımından reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  27.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.