19. Ceza Dairesi 2019/6831 E. , 2020/1532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
Yargılamaya katılmasına karar verilen gümrük idaresinin gerekçeli karar başlığında müşteki olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanun"a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1- Dosya kapsamı ve sanığın ikrarı ile suça konu alkollü içki ve makaronların bandrolsüz olduğuna ilişkin tereddüt olmadığının anlaşılması karşısında; suçun sübutu ve nitelendirilmesi açısından etkisi olmadığı halde keşif yapılarak, sebep olmadığı keşif giderinin sanığa yükletilmesi,
2- TCK’nin 53/3. madde ve fıkrası uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
3- Katılan idare lehine belirlenen vekalet ücretinin katılan idareye verilmesi gerekirken katılan vekiline verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nin 53/3. maddesine ilişkin kısmının çıkartılıp yerine “5237 sayılı Kanun"un 53/1-a,b,d,e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan 53/3. maddesi hükmü gereğince şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi yazılmak, vekalet ücretine ilişkin kısmından ise ""idare vekiline" ibaresi çıkarılarak yerine "idareye" ibaresi eklenmek, hükmün yargılama giderine ilişkin bölümünden gereksiz yapılan bilirkişi ve keşif gideri 189,29 TL"nin çıkartılması sonucunda 16,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesinde belirlenen sınırların altında kalması nedeniyle CMK"nin 324/4. maddesi uyarınca kamu üzerinde bırakılmasına ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.